"جواربها" - Translation from Arabic to Turkish

    • çoraplarını
        
    • çorabının
        
    • çoraplarıyla
        
    • çorabını
        
    Sonraki gün, onun çoraplarını ya da ona benzer bir şeyini buldu ve biz de başladığımız yere geri döndük. Open Subtitles اليوم 57 اليوم التالى لقد وجد احدى جواربها او شيئا و عدنا الى البداية
    Kimseye muhtaç olmamış zavallı annem şimdi kendi çoraplarını yamıyor. Open Subtitles أمي المسكينة، التي لم تكن تريد أي شيء الآن عليها أن تخيط جواربها.
    Sürekli kız kardeşinin sabahlığını ve külotlu çoraplarını giyerdi. Open Subtitles كان دائما يرتدي رداء أخته و جواربها.
    - Bu sabah çorabının içindeydi. Böyle şeyleri genelde orada saklar. Open Subtitles وجدتها فى الصباح فى جواربها حيث اعتادت ان تُخفى الأشياء بها
    Bir daha asla geceliğiyle ve çoraplarıyla kahvaltı masamızda oturmayacaktı. Open Subtitles لن أراها أبداً ...على مائدة الأفطار بملابس نومها و جواربها...
    Yani onu alır külotlu çorabını yukarı çekiverirsin. Open Subtitles إذا إحمليها وأدخليها في جواربها الضيقة.
    Onun çoraplarını ve ayakkabılarını dener misin? Open Subtitles هلا جربت إرتداء جواربها وحذائها؟
    çoraplarını ters çevirip tekrar giyiyor. Open Subtitles Now, she turns the stockings wrong side out, and she puts them back on. ، والآن ، قلبت جواربها للجهة الخطأ . ثم إرتدتها مرة أخرى
    çoraplarını unutmuş. Open Subtitles لقد نسيت جواربها
    Eline ne geçecek ki, Ali'nin terli çoraplarını mı koklayacak? Open Subtitles ماذا ستفعل تشم عرق "ألي" من على جواربها
    - çoraplarını almayı unuttum. Open Subtitles لقد نسيت جواربها
    çoraplarını çıkar. Ben-ben yapabilirim. Open Subtitles انزع جواربها
    çorabının teki için Hindistan'dan gelen bir mihrace vardı. Open Subtitles كان هناك مهراجا جاء من الهند لطلب أحد جواربها الحريرية الطويلة.
    Bu beyaz kırık parçalarının çoğu bagajda ve bazıları da çorabının üstünde bulundu. Open Subtitles هذه الكسور البيضاء وجدت في صندوق السيارة وبعضها وجد في جواربها
    Yani kız, çoraplarıyla uyuyor. Open Subtitles أعني، الفتاة تنام في جواربها
    çoraplarıyla uyuyor. Open Subtitles إنها تنام وهي مرتدية جواربها
    Bu yüzden Irene'den külotlu çorabını ödünç istedim, ağ olarak kullanabilirim dedim ve onları yakalayabilirdim. Open Subtitles لذلك سألت (آيرين) إن كان بإمكاني إقتراض جواربها مفكراً بأنه يمكنني إستخدامهم كشبكة وأقوم بغرف الماء بهم فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more