"جواره" - Translation from Arabic to Turkish

• yanında

Evin yanında büyük bir tarla iki inek, bir çift öküz ve üç keçi varmış.
وحقل كبر جواره و بقرتان و ثورين وثلاث نعاج

Bu tıpkı bir an için, peygamberin yanında olmak, ona bakmak, onu şimdi ve her zaman düşünmek gibidir.
أنا احب أن أتخيل وكأننى أقضى بعض الوقت الى جواره الكريم احب ان انظر الى صفاته لأفكر بذلك

Keşke Ron da bağlantı kursaydı, ama o kadar çok bilgelik barındırıyor ki sadece yanında bulunarak bile bir sürü ebeveynlik dersi alabiliyorum.
اود حقا من رون الانخراط ولكنه يحمل الكثير من الحكمه حيث انني اتعلم نصائح عن الابوه بكل بساطة بكوني جواره

yanında da Fearr, avladığı boğa.
وإلى جواره فير وهو الثور الذي يصيده

Evin tam ortasında, onun hemen yanında oturuyordum.
كنت أجلس إلى جواره في منتصف المنزل

Jack'in liseden aşkı Nancy Donovan'nın yatakta yanında olduğunu gösteriyoruz.
نكشف عن حبيبة "جاك" في الثانوية "نانسي دونوفان" في السرير جواره

Ve ne uğruna olursa olsun yapacağım, iyi askeri oynayacağım ve kürsüde dikileceğim ve onun yanında uyuyacağım, o canavarı aşağı indirmek ne kadar zaman alırsa alsın.
...وسأفعل كل ما أستطيعه سأؤدي دور الجندي الشجاع وأقف على المنصة وأنام إلى جواره

Özellikle de altı yaşına geldiğinde orta yaş krizi geçirirken bize mısır getiren çıplaklardan biriyle sevişirken yakalandığında bile yanında olan güzel eşi Jenny onu özleyecek.
وخاصة زوجته الجميلة (جيني) التي وقفت في جواره حتى حين تم السادسة وعانى من أزمة منتصف العمر

Ve ben hemen onun yanında ayakta duruyordum.
وأنا وقفت هناك الى جواره.

Bugün Crystal Palace'da James Hunt pole pozisyonunda yanında yeni gelen Avusturyalı Niki Lauda ve Dave Walker var.
"اليوم في (كريستال بالاس)، يظهر (جيمس هانت) في المقدّمة" "وإلى جواره الوافد النمساويّ الجديد (نيكي لاودا)"

Uçakta yanında oturdum.
جلستُ إلى جواره في الطائرة...

Uçakta yanında oturmuştum.
جلستُ إلى جواره في الطائرة...

yanında da büyük bir tarla.
وحقل جواره