sınır kontrolü için pasaportlarını hazırlamaları önemle rica olunur. | Open Subtitles | تحضير جوازات سفرهم.. لنقطة تفتيش الحدود. |
Bazı insanlar pasaportlarını göstermediler. | Open Subtitles | بعض الناس ديدن أبوس]؛ ر تظهر لي جوازات سفرهم. |
Ceplerinde cüzdan ve pasaportlarını bulduk. Bir otelin resepsiyonistiyle konuştum. | Open Subtitles | وجدنا محافظهم و جوازات سفرهم فى جيوبهم |
Ve oraya vardıklarında kendilerini susuz, havalandırmasız iş kamplarında ve pasaportları ellerinden alınmış bir halde buluyorlar. | TED | وعندما يصلون، يجدون أنفسهم في مخيمات العُمّال بدون ماء، بدون تكييف، ويتم أخذ جوازات سفرهم. |
Ayrılmadan önce sana verdiğim pasaportları yok etmen gerekiyor. | Open Subtitles | وزارة الشؤون الخارجية طلبت مني حرق جوازات سفرهم قبل المغادرة |
Phileas Fogg ve tayfası bu öğleden sonra Greenwich zamanına göre saat 2:30'da pasaportlarını ibraz etmişlerdir. | Open Subtitles | فيلياس فوج و من معه أظهروا جوازات" .... سفرهم "فى 2: |
pasaportlarını kaybetmişler. | Open Subtitles | لقد فقدوا جوازات سفرهم. |
Sullivan'ları biraz araştırdım, pasaportlarını yeni almışlar. | Open Subtitles | قمت بالتقصي حول عائلة (سوليفان) تحصلوا على جوازات سفرهم مؤخراً |
pasaportlarını alabilirim. | Open Subtitles | يمكن أن نأخد جوازات سفرهم |
pasaportlarını satın almışlar. | Open Subtitles | اشتروا جوازات سفرهم. |
Dışişleri Bakanlığı, ayrılmadan önce pasaportları yok etmeni istiyor. | Open Subtitles | وزارة الشؤون الخارجية طلبت مني حرق جوازات سفرهم قبل المغادرة |
Yukarı çıkıp pasaportları kontrol etmemi Pakistanlıları kurtarıp geri kalanlara üzüntülerimi iletmemi mi? | Open Subtitles | أن أصعد على متنها و أتفقّد جوازات سفرهم و أنقذ الباكساتانيين... و أتأسّف للبقيّة؟ |
pasaportları inceleyin. | Open Subtitles | إفحص جوازات سفرهم |
Ajanların pasaportları var. | Open Subtitles | وكلاء لها جوازات سفرهم. |
pasaportları mı? | Open Subtitles | جوازات سفرهم ؟ |
pasaportları mı? | Open Subtitles | جوازات سفرهم ؟ |