| Jocelyn her şeyi insanları korumaya yemin ettiği insanlar için yaptı. | Open Subtitles | كل شيء فعلته جوسلين فعلته لانقاذ الشعب التي أقسمت ان تحميه |
| Bunun Sarah'la ve Jocelyn'le ilgisi yok değil mi? | Open Subtitles | انا اعنى ، هذا ليس بشأن سارة ولا بشأن جوسلين |
| Bu bir ipucu. Jocelyn Fairfield salonda, elinde bıçakla geziyor. | Open Subtitles | إنه دليل، جوسلين فيرفيلد في الصالة ومعها سكين. |
| Seni sevgili arkadaşım Jocelin ile tanıştırayım. | Open Subtitles | موراي , اسمح لي أن اقدم لك صديقتي المقربه جوسلين |
| ...bu nedenle apaçık belli ki sanık Josselin Beaumont,.. | Open Subtitles | وبالتالي يبدو واضحا أن عندما المدعى عليه جوسلين بومون |
| Kimliğinin bilinmesini istemediği için sahte bir isim kullandığı belli olan Jocelyn Bradshaw tarafından yazılmış. | Open Subtitles | كُتبت بواسطة جوسلين برادشو والذي يبدو كاسم مزيف ربما تستخدميه إن لم ترد أن يعلم أحد هويتك |
| Bekle bir dakika, Jocelyn. Az sonra, Kylie. | Open Subtitles | انتظري لحظة, جوسلين خلال دقيقة كايلي, أنا أتحدث على الهاتف |
| Onunla tanıştığımda adı Jocelyn Fairchild'dı. | Open Subtitles | حسنا، كانت جوسلين فيرتشايلد عندما كنت أعرفها |
| Jocelyn Kupa'yı Valentine'den sakladıysa muhtemelen başı sandığından daha büyük bir beladadır. | Open Subtitles | إذا اخبأت جوسلين الكأس من فلانتين اذا هي في خطر أكبر مما يمكنك أن تتخيله |
| Valentine'in adamlarıyla dövüşmesine yardımcı olabilmek için Jocelyn'le kaldım. | Open Subtitles | بقيت لمساعدة جوسلين لمحاربة رجال فلانتين |
| Jocelyn'nin büyüsünün aksine müsrif büyücü hayatına devam etmekte özgür olacaksın. | Open Subtitles | عكس تعويذة جوسلين و سوف تكوني حرة لان تعيشي الإسراف بحياه الساحر |
| Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | انظر، جوسلين قد تكون غير قابلة للوصول ولكن ابنتها لا تزال بالخارج |
| Onunla tanıştığımda adı Jocelyn Fairchild'dı. | Open Subtitles | حسنا، كانت جوسلين فيرتشايلد عندما كنت أعرفها |
| Jocelyn Kupa'yı Valentine'den sakladıysa muhtemelen başı sandığından daha büyük bir beladadır. | Open Subtitles | إذا اخبأت جوسلين الكأس من فلانتين اذا هي في خطر أكبر مما يمكنك أن تتخيله |
| Valentine'in adamlarıyla dövüşmesine yardımcı olabilmek için Jocelyn'le kaldım. | Open Subtitles | بقيت لمساعدة جوسلين لمحاربة رجال فلانتين |
| Jocelyn'nin büyüsünün aksine müsrif büyücü hayatına devam etmekte özgür olacaksın. | Open Subtitles | عكس تعويذة جوسلين و سوف تكوني حرة لان تعيشي الإسراف بحياه الساحر |
| Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | انظر، جوسلين قد تكون غير قابلة للوصول ولكن ابنتها لا تزال بالخارج |
| Valentine o büyücüyü arıyor olmalı. Jocelyn'in... | Open Subtitles | فلانتين لابد انه يبحث عن الساحر، الذي وضع جوسلين |
| Jocelin'e bu kadar kibar davrandığın için sağ ol, hayatım. | Open Subtitles | , شكرا لك عزيزي على حسن معاملتك مع جوسلين |
| Josselin Beaumont, cezanızla bir emsal oluşturmam gerekeceğinin farkında mısınız? | Open Subtitles | هل أنت على علم جوسلين بومون ان عقابك سيكون مثالا رادعا |
| Evet, sendeki virüs, Joslyn'in yarattığını etkisiz hâle getiriyor. | Open Subtitles | -مرض البرد؟ أجل، ميكروبك يصد الميكروب الذي اخترعه (جوسلين). |
| Onu biliyorum ama Gosselin'in oraya gitmek istemesek bizi 95. otoyola nasıl çıkarırdın? | Open Subtitles | إذا لم نكن نريد أن نذهب إلى جوسلين كيف يمكنك أن تأخذناإلى 95؟ |
| JB: Evet öyle fakat bu uzun zaman, sabır ve neredeyse profesyonel bir takım gerektiriyor, biliyorsun. | TED | جوسلين: نعم إنه كذلك، لكن يستغرق ذلك وقتاً طويلاً والكثير من الصبر وتقريباً فريقاً من المحترفين للقيام بذلك كما تعلم؟ |
| Annesinin Jocelyne Fuarı'nda rengarenk tahta çiçekler standı var. | Open Subtitles | وأن والدته تمتلك ركناً للزهور الخشبية متعددة الألوان. في معرض "كنز جوسلين".. |