Karınızı aradığınızda, ona Bayan Johnson'ın... eski sevgililerinizden biri olduğunu söylediniz mi? | Open Subtitles | على الهاتف، قلت أن الآنسة جونسون كان واحدا من السابقين الخاص بك؟ |
Amerikan başkan yardımcısı Lyndon Johnson, şehre Kennedy'nin temsilcisi sıfatıyla uçtu. | Open Subtitles | ،نائب الرئيس الأميركي ،ليندون جونسون والذي ذهب للمدينة كممثل شخصي لكينيدي |
Eğer oyunlar söylendiği gibi günahsa, umarım bu dünyadan çok çabuk göçmem. Jonson! | Open Subtitles | خطيئة ,فأنا ادعوا ألا اجد خلاصي منها حتى وقت متأخر في عمري جونسون |
Fakat maktulü teşhis ettik. Geirmundur Jonsson. | Open Subtitles | لكننا قد حددنا الضحية انه كيريموندر جونسون |
Arpa çiftçisi Brendlf Jensen ile birlikteyim. | Open Subtitles | انا هنا مع مزارع الشعير برندليف جونسون برندليف |
Son üç gündür Murray'in iletişim kurduğu kişi HJ miymiş? | Open Subtitles | اذا في الأيام الثلاثة الماضية كان موراي يتواصل مع جونسون |
Birden ortaya çıkıp Jonathan Harker'ın öldüğünü söylüyorsunuz. | Open Subtitles | فجأة تظهر و تخبرنا بان جونسون هاركر قد مات |
Bi bakalım, elemanın biri ringe çıkıyor. Bu Rocky Johnson. | Open Subtitles | حسنا اترى الشاب الذي يدخل الحلبة , هذا روكي جونسون. |
Tupelo, Mississippi Stadyum Kulübünde Louis "Typhoon" Johnson'la yaptığım maçtan beri. | Open Subtitles | منذ لاكمت لويس جونسون فى نادى الملعب الرياضى فى مدينة تيوبولو |
Mr. Johnson, kontak kuracağımız herhangi bir arkadaşı var mı? | Open Subtitles | سيد جونسون هل لدى مولي أصدقاء يمكننا أن نتصل بهم |
Gene McCarthy için çalıştım. Oyumu Lyndon Baines Johnson'a verdim. | Open Subtitles | عملت في الحملة الإنتخابية لجين ماكارثي و صوت لليندون جونسون |
Patty Johnson, Taylor Lynn Grover ve Carol Hansen nerede ölmüş? | Open Subtitles | أين ماتت كل من باتي جونسون,تايلور لين جروفر و كارول هانسن؟ |
Bütün sanatlar siyasidir, Jonson. Aksi takdirde, sadece süsten ibaret olurlardı. | Open Subtitles | كل الفنون سياسية يا جونسون وإلا لن تكون اكثر من زينة |
Bilirsin, Ben Jonson zamana "yaşlı kabak kafalı hilekar" demişti. | Open Subtitles | كما عرف الوقت: ، بِن جونسون المحتال الاقرع العجوز |
Ben Jonson zamana "yaşlı kabak kafalı hilekar" demişti. | Open Subtitles | :قال بِن جونسون بان الوقت المحتال الاقرع العجوز |
İşte Tony Blair, konuşmasını okuyup, pratik yaparken. Onları Carole Caplin ile içeride yoga yaparken görüntüledim, Sven'i o zamanlar ilişki yaşadığı Ulrika Jonsson ile sevişirken. | TED | إذا هاهو توني بلير يقرأ و يتدرب علي خطبته انا وجدتهم يلغبون اليوجا في الداخل مع كارول كابلن, سفين يغازل يوريكا جونسون, التي كان علي علاقة معها في ذلك الوقت |
Polis şefi olduğum süre içerisinde karşılaştığım en şüphe uyandırıcı kişi Geirmundur Jonsson'du. | Open Subtitles | طوال الوقت الذي كنت به قائد الشرطة كان (كيريمندر جونسون) اكثر المشكوك بهم |
Lars Jensen iki sene boyunca burada yaşamış. Koruyucu aileden gelmiş. | Open Subtitles | (لارس جونسون) عاش هنا مدة سنتين لقد جاء من أسرة حاضنة. |
HJ geri dönmeye çalıştığı her seferinde p-brane'i çok güçlü salladı ve bu herifin kadranını ateşledi. | Open Subtitles | نعم ، كلما كان جونسون يحاول العودة كان الغشاء يهتز بقوة كافية ليوقف ادوات هذا الرجل |
Jonathan kız kardeşim Lucy'yle evlenecekti. | Open Subtitles | لابد انك عرفت ان جونسون كان سيتزوج اختى لوسى |
Johnsonlar evlerinin içinde kuşatılmış durumdalar. Ama onlara pizza götüren çocukla bir aradayız. | Open Subtitles | آل جونسون مختبئون داخل مقطورتهم و لكننا محظوظون لينضم إلينا موصل البيتزا |
Biri bana Profesör Johnston'ın nerede olduğunu söyleyebilir mi? | Open Subtitles | أمّا ان يخبرني شخص ما اين الأستاذ جونسون |
Jenson'ın yarısı burada, bu sebeple diyebilirim ki, zorlu bir görev olacak. | Open Subtitles | نص جونسون ,أستطيع أن أخبرك إنها لزجه جدا |
Bu ünlü Starlett, Starlett Johansson. | Open Subtitles | إنها الممثلة الشهيرة ستارليت جونسون |
Sonra Bayan Johnson söz alacak ve Bayan Alvarez'i yanıtlayacak. | Open Subtitles | ملكة جمال جونسون بعد ذلك تكلم ألفاريز سوف يجادلني. |
Bu aynı zamanda J&J için çok değerli bir reklam ve pazarlama gelirine de dönüştü. | TED | و الأمر يصبح ذا قيمة عالية جداً كنوع من دخل الدعاية لشركة جونسون اند جونسون |