Eski bir teorinin vitalizm adında bir görüşü vardı ve hayatın özünü şu şekilde açıklarlardı: yaşayanlar eşsizdir çünkü onlar özel bir madde ve enerji ile doldurulmuşlardır. | TED | إحدى النظريات القديمة كانت تدعى النظرية الحيوية، التي ادّعت أن الكائنات الحية كانت متميزة لأنها كانت تمتلئ بجوهر مميز، أو طاقة، والتي هي جوهر الحياة. |
Kadınlar gücümü hissederler ve hayatın özünü ararlar. | Open Subtitles | ... النساء تشعر بقوتى ويبحثن عن جوهر الحياة ... |
Kadınlar gücümü hissederler Ve hayatın özünü ararlar. | Open Subtitles | ... النساء تشعر بقوتى ويبحثن عن جوهر الحياة ... |
Onlara göre hayatın özü can sıkıntısıdır. | Open Subtitles | بالنسبة لهم فإن جوهر الحياة يكمن في الملل |
Gelinimin yeniden canlanması için, hayatın özü ile beslenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لكي أبعث عروسي من جديد، يجب أن تتغذى على جوهر الحياة نفسها |
"'Gunga Jumna' filmini izledikten sonra..." "...hayatın özünü anladım." | Open Subtitles | " لقد أدركت جوهر الحياة بعد أن رأيت فلم جنجا جامنا " |
Gelinimin yeniden canlanması için, hayatın özü ile beslenmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لكي أبعث عروسي من جديد، يجب أن تتغذى على جوهر الحياة نفسها |
hayatın özü karmaşıklıktadır. | Open Subtitles | جوهر الحياة هو التعقد |
hayatın özü odur. | Open Subtitles | وهذا هو جوهر الحياة. |