"جيبوتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Cibuti
        
    • Djibouti
        
    Beni Kızıl Deniz ve Cibuti'den çok uzaklara atacak olan şartların müjdecisi gibiydi. Open Subtitles شئٌ كنذير بما سيجئ من الأحداث التي أرسلتني بعيداً عن البحر الأحمر و جيبوتي
    Aşağım KızıIdeniz; Batı'da: küçük Afrika devleti Cibuti. Open Subtitles تحتي البحر الأحمر وغرباً، الدولة الأفريقية الصغيرة جيبوتي
    Cibuti'ye gitmek üzere bağışlanmış 1000 tonluk tahıl taşıyordu. Open Subtitles وكانت تحمل ألف طن تبرعات من الحبوب متجهة إلى جيبوتي
    - Pekala uyandığın zaman patrona kendin söylersin. Scorpion / Sezon 2, Bölüm 20 "Djibouti Görevi" Open Subtitles العقرب ، الموسم الثاني الحلقة العشرون عنوان الحلقة نداء جيبوتي
    Harika bir proje, ilk plan, Afrika kıtası boyunca dikilecek ağaçlardan bir kuşak oluşturmak. Batıda Maurtania'dan tam istikamet, doğuda Djibouti'ye kadar. TED إنه مشروع رائع. الخطة المبدئية للمشروع دعت إلى زرع حزام واقِ من الأشجار يمتد في القارة الأفريقية من موريتانيا غربًا إلى جيبوتي شرقًا
    Kabul edersin ki, burası Cibuti değil ve ben de bir çukurda 2 hafta tuttuğun 18 yaşında bir çocuk değilim. Open Subtitles ماعدا أن هذا ليس موقع سري في جيبوتي وأنا لست طفل في الثامنة عشر من عمره أنت وضعته في حفرة لمدة إسبوعان
    Askerlerle Cibuti'den uzaklara git. Open Subtitles اذهب بعيداً عن جيبوتي مع البقية
    Körfezde bir gemi ve Cibuti'de insansız hava aracı üssün var. Open Subtitles لديك حاملة طائرات في الخليج وقاعدة طائرات دون طيار في (جيبوتي)
    Yüzbaşı Arnett Cibuti'deki kaynaklarıyla görüşüp önemli istihbaratlar alıyordu, bazıları ifşa olmuştu. Open Subtitles حسنا، الملازم (أرنيت) أصبح يعمل بشكل سري، قام بإتصالات في (جيبوتي)، وجمع معلومات قيّمة، البعض منها أصبحت مكشوفة.
    Cibuti'deki NCIS bürosundan geçmiş. Open Subtitles ومرّ عبر المكتب الميداني للشعبة في (جيبوتي).
    Cibuti'de deniz üssümüz var. Open Subtitles لدينا قاعدة بحريه في جيبوتي
    "Cibuti" demesi eğlenceliymiş. Open Subtitles جيبوتي" نُطقها مضحك" "يبدو مثل "مؤخرة
    Pekala, Cibuti! Open Subtitles حسناً، إنها "جيبوتي"!
    Cibuti'deki Ajan Wells'le konuştum. Open Subtitles لقد تحدثت للعميلة (ويلز) في (جيبوتي).
    - Bolt, Cibuti'de. Open Subtitles -بولت ، في جيبوتي
    Pekala, Cibuti! Open Subtitles حسناً، إنها "جيبوتي"!
    Cibuti. Open Subtitles جيبوتي.
    Hasley Kampı, Amerika'nın Afrika Kıtası'ndaki tek kalıcı askeri üssü Djibouti'de konuşlanmış. Open Subtitles معسكر "هيزلي" ، القاعدة العسكرية الأمريكية الوحيدة الدائمة ،"في قارة "افريقيا تقع في "جيبوتي" و تحتل موقعا إستراتيجيا
    Neden Djibouti'de Tim hakkında bilgi tutsunlar ki? Open Subtitles "لماذا قد يكون لديهم بيانات عن تيم في "جيبوتي "مؤخرة"
    Geçen sene Djibouti'de tüylü sarmaşık sallanıcıları yüzünden her şeyi berbat ediyordum. Open Subtitles أنا خائف من القرود أنا تقريباً فجرت كل شيء في جيبوتي العام الماضي بسبب واحد من هذه المخلوقات المسكوة بالفراء والتي تتأرجح على الأشجار
    Ama Djibouti elçisine ulaşıp terzisinin ismini öğrenmem gerekecek. Open Subtitles و لكن على أن أصل (إلى سفارة (جيبوتي لأحصل على إسم من يخيط ملابسهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more