"جيبِه" - Translation from Arabic to Turkish

    • cebine
        
    • cebinde
        
    Onu bana barda gösterdi ve sonra cebine koydu. Open Subtitles لقد اراة لي في الحانةِ وإستبدلَه في جيبِه.
    Biz ayrılınca seni sildi, ve şimdi tekrar onun cebine girmeye çalışıyorsun. Open Subtitles قطع صلته بك بعد انفصالنا وتحاول العودة إلى جيبِه
    Sully şapkasını arka cebine koyduğunda, onu indireceğiz. Open Subtitles نقبض نقبض عليه عندما سولي يضع قبعته في جيبِه الخلفيِ
    Büyükbabam sihirbazdı, cebinde hep bir tavşan olurdu. Open Subtitles جدّي كَانَ ساحراً أمضى كامل حياته مَع أرنب في جيبِه
    Bir anlamda cebinde güneşi taşır. Open Subtitles انة سياخذ الشمسُ بشكل حرفي في جيبِه.
    cebine koyduğum paraya bakarsan adi herif önümde diz çökmeli. Open Subtitles على أقل تقدير، tony يَدِينُك إعتذارَ. المال i وَضعَ في جيبِه ل بناء لوحده، هو يَجِبُ أَنْ يَضْربَ له الرُكَب، هذا الوخزِ.
    - "Elimi cebine soktum..." Open Subtitles انا وَضعتُ يَدَّي في جيبِه"" " !
    Kim cebinde fazladan yaka düğmesi taşır ki! Open Subtitles لا أحد يَحْملُ أي زر إحتياطي في جيبِه
    cebinde bu vardı. Open Subtitles كَانَ معه هذا في جيبِه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more