"جيداً بما يكفي" - Translation from Arabic to Turkish

• yeterince iyi
• kadar iyi
• Yeterli

Ama sizin için yeterince iyi değildi, leydim. Yarısı kadar bile.
لم يكن جيداً بما يكفي لك يا سيدتي, ولا بنصف الجودة

Ne yapsam, ne kadar çabalasam, asla yeterince iyi değildim.
مهما فعلت، ومدى حاولت بشدة، لم أكن جيداً بما يكفي

Gerçekten çok iyiyiz belki de yeterince iyi değiliz. Elimizden geleni yapacağız.
ربما لم يكن ذلك جيداً بما يكفي لكن، بذلنا قصارى جهدنا

Onu, evine dinleme cihazı koyduğunu bilecek kadar iyi tanıyorum.
أعرفها جيداً بما يكفي لمعرفة بأنك كنت تتصنت على منزلها

Ben de konser salonuna çıkacak kadar iyi değilim.
.أنا لست جيداً بما يكفي للعزف في الحفلات أيضاً ولكنك تعزف

Çünkü senin kafanda o sizler için asla Yeterli olmayacak.
لأن في تفكيرك، لن يكون أبداً جيداً بما يكفي لأمثالكم

En iyisini yaptık, ama ihtiyar için bu yeterince iyi değildi.
قدمنا أفضل ما نستطيع، لكن في النهاية لا يبدو جيداً بما يكفي للرجل العجوز

Beni sürekli eleştirirdi asla yeterince iyi olduğumu düşünmedi.
كان ينتقدني دائماً ولا يجدني جيداً بما يكفي أبداً

Eğer biz altı yıl yeterince iyi değil son yaptığım tüm iyi, sonra bir şey değildir.
إذا كان كل الخير الذي فعلناه بآخر ستة سنوات ليس جيداً بما يكفي إذاً لا شيء جيد

Birdenbire baban senin için yeterince iyi gelmemeye mi başladı?
ماذا؟ ألم يعد والدك جيداً بما يكفي فجأة؟

Çünki, dik fikirleri olan zeki Miss Jane için yeterince iyi değildi.
لم يكن جيداً بما يكفي للآنسة جين و أفكارها الخلابة

Senin için yeterince iyi mi?
كيف كان ذلك ؟ هل ذلك كان جيداً بما يكفي لك ؟

Bununla başa çıkamıyorsa senin için yeterince iyi değil demektir!
لم يستطع الصمود معك في هذا اذاً هو ليس جيداً بما يكفي من أجلك

Hadi! yeterince iyi oldu.
باللهِ عليك، يبدو جيداً بما يكفي..

L umut... yeterince iyi.
أتمنى أن يكون .. جيداً بما يكفي

Onunla kazanamayacaksın. yeterince iyi değilsin.
لن تربح معها أنت لست جيداً بما يكفي

Ama maalesef, yeterince iyi değildi.
لكن للأسف,إنه لم يكن جيداً بما يكفي

E-postalarını okuyacak kadar iyi tanıyor olabilir.
ربما هو يعرفه جيداً بما يكفي لقراءة رسائله الإلكترونية

Fakat hikâyesini satmayı reddedecek kadar iyi değilmiş.
لكن ليس جيداً بما يكفي لتجعله لايقوم ببيع ما يعرفه

Benim isim yeteri kadar iyi degil mi sizin için?
المال الذي ادفعه ليس جيداً بما يكفي لك ؟

Sonra " hayır" dedim, " belki" Yeterli değildi.
لكن ثم فكرت لا ، لربما هو ليس جيداً بما يكفي

Şeref duyarım, ama freskolar konusunda Yeterli değilim.
إنه لشرف لي .. لكنني لست جيداً بما يكفي لطلاء النماذج الجيرية.