NBA'de oynayan en kötü oyuncu bile olabilmek için ne kadar iyi bir oyuncu olmalısın, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفُ كم يجب أن تكونَ جيداً لكي تكونَ أسوء لاعب في كُرَة السلة الأمريكية؟ عليكَ أن تكونَ استثنائياً |
Ne söylediklerini anlayacak kadar iyi İspanyolcam yok. | Open Subtitles | ؟ إننى لا أتحدث الإسبانيه جيداً لكي أفهم كل ما يقولونه |
Tarif edecek kadar iyi göremedim. Yürü. | Open Subtitles | لم أستطع حتى النظر إليه جيداً لكي أستطيع أن أصفه |
Onu uyandırma. Hayaletleri dinleyip yardım edebilmesi için uyuması lazım. | Open Subtitles | يجب عليها أن تنام جيداً لكي تستطيع مساعدة الاشباح والاستماع اليهم |
Bu işi sorunsuzca halledebilecek kadar iyi bir yalancı da değilim. | Open Subtitles | وإنني لست كاذبا جيداً لكي أنجح هنا |
Ve benim görüşüm, bu hasta, Tahir Abdi, ...taburcu edilebileceği kadar iyi durumda olduğu yönünde. | Open Subtitles | وفي رأيي، هذا المريض (طاهر عبدي) لائق ومعافى جيداً لكي يخرج من المستشفى |
Yüklerimi taşımak için güzel bir yer burası. | Open Subtitles | بدا ذلك لي مكاناً جيداً لكي أستعيد أفكاري ثانية |
Bizi asmaları için neden vermiş olabiliriz. | Open Subtitles | ربما أننا أعطيناهم عذراً جيداً لكي يشنقونا |
Seni tutmam için bana tek bir iyi neden göstermelisin. | Open Subtitles | يجب أن تعطيني سبباً واحداً جيداً لكي أبقيك بالعمل |
Sörf fuarı, gelip seni bulmak için iyi bir bahaneydi. | Open Subtitles | معرض ركوب الامواج كان عذراً جيداً لكي اتي واجدكِ |
Kaçırdıkları kurbanı saklamak için ideal bir yer. | Open Subtitles | يبدو مكاناً جيداً لكي تضع فيه ضحية مخطوفة |