Palyaçoluk konusunda iyi olmadığımı biliyorum ama insanları güldürdüğümde ve çocukların gözlerinde o ışığı gördüğümde işte babam küçükken aynen böyle hissetmemi sağlamıştı. | Open Subtitles | اعرف انني لست جيدا في التهريج بعد و لكن عندما اسمع الضحكات و ارى عيون الاطفال تشع |
Moraller daha yüksek, insanlar daha çok çalışıyor ve o duvarda yer kazanma konusunda iyi bir yoldasınız. | Open Subtitles | الروح المعنوية عالية الناس يعملون بجد كنت جيدا في طريقك لكسب مكان على ذاك الحائط |
Ağzına rağmen, kürek konusunda gerçekten çok iyiydi... | Open Subtitles | على الرغم من فمه,الا انه كان جيدا في الحفر, قاسي. |
O da flört etmeye çalıştı ama bunda pek iyi değildi. | Open Subtitles | و حاول هو أن يغازلني لكنه لم يكن جيدا في ذلك |
En azından karın kaslarımız için iyi bir egzersiz oldu. | Open Subtitles | على الأقل بأنها تعمل عملاً جيدا في تمارين البطن |
Yani burada çok uzun bir süre asistanlık yapmamıştın ve gücenme ama işinde çok da iyi değildin. | Open Subtitles | اقصد.. لقد كنت مساعداً هنا لمدة طويلة، لاضغينة.. لكنك لم تكن جيدا في عملك ايضا |
Bu işte iyi olmayı istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اكون جيدا في هذا العمل |
Hadi, siz Aydınlık Kişilerin bu konuda iyi olduğunuzu biliyorum! | Open Subtitles | أنت من جانب الضوء يجب أن تكون جيدا في هذا |
Sohbet konusunda, iyi değilim. | Open Subtitles | لست جيدا في الحديث |
- Özür konusunda iyi değilim ya da... | Open Subtitles | انا لست جيدا في الاعتذار او |
Sen bilim konusunda iyi değildin. | Open Subtitles | أنت لم تكن جيدا في العلوم |
Brad hakkında çok iyiydi şeritte bize yardımcı vb sınıfta, PTA ve içinde. | Open Subtitles | كان براد جيدا في مساعدتنا في مشروع الحاره والمدرسة والفصول وغيرها |
- Babası evde çalışanlardandı bu işte de çok iyiydi. | Open Subtitles | -هو كان والد يعمل في المنزل كمربي لأطفاله ومما يمكني قوله ، لقد كان جيدا في هذا |
İyiydi. Hatta, harikaydı. | Open Subtitles | لقد كان جيدا,في الواقع لقد كان رائعا |
Hayır, tatlım, gerçekte, o vedalaşmalarda pek iyi değildir. | Open Subtitles | لا، حبيبتي. في الحقيقة هو ليس جيدا في المواقف الوداعية |
İki takımında kurtulması için şartlar pek iyi gözükmüyor. | Open Subtitles | لا يبدو لي الأمر جيدا في البقاء لفريقي السلاحف و الأرانب |
Vedalaşma konusunda pek iyi değilimdir o yüzden diğerlerine söylersin. | Open Subtitles | أنا لست جيدا في الوداع لهذا أخبر الآخرين |
On yıl önce, gezegenimizde sıcaklığın fazlaca yükselmesi durumunda bizim için iyi bir ev olabilir mi diye araştırmak için dünyaya geldik. | Open Subtitles | منذ عقد تم توظيفنا للتحقيق ان كانت الارض يمكن ان تكون مكانا جيدا في حالة ان درجة الحرارة على كوكبنا استمرت في الارتفاع |
Bak, Kankalar şu anda Coeur D'Alene'de araştırma yapıyorlar, eğer bombanın yerini sen söylemeden bulurlarsa, bu kızın için iyi bir son olmayacak. | Open Subtitles | أسمع يا عضو العصابة ، أن أصدقائي الآن يبحثون في كور دي ايلين ،وأن وجدوا القنبلة قبل أن تقول لي مكانها . أن ذلك لن يكون جيدا في صالح حبيبتك |
İlk seans için iyi yol aldık. | Open Subtitles | لقد عملنا جيدا في جلستنا الأولى |
- Ethandun'da iyi savaştı. - Bunu insanlara hatırlatmayı da epey sever. | Open Subtitles | قاتل جيدا في إيثندون كما أنه مولع بتذكير الناس |
Ama bir ameliyatta, daha da uzmanlaşmış kişilere sahip olamazsınız ve daha da iyi eğitilmiş kişiler de olamaz. | TED | جيدا في الجراحة، لا يمكن أن يكون لديك الناس الذين هم أكثر تخصصا وأنت لا يمكن أن يكون الناس الذين تم تدريبهم على نحو أفضل. |
Moskova'da iyi partiler olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنهم يحتفلون جيدا في موسكو |
Evet, ben bu işte iyi sayılmam. | Open Subtitles | نعم ، انا لست جيدا في ذلك |
Şişko Perez, şişko bir zihin okuyucu. Fakat bu konuda iyi olduğu söylenemez. | Open Subtitles | بيريز البدين هو شخص بدين يقرأ الافكار ولكنة ليس جيدا في قرائة الافكار |