Ama ne yazık ki, gerçeklik hayaller kadar iyi değil. | TED | لكن لسوء الحظ ، الحقيقة ليست جيدة بقدر أحلامي. |
Yapabileceğin kadar iyi olmalısın. | Open Subtitles | ويجب أن تكوني جيدة بقدر ماتستطيعي من جهد |
Ben herkes düşündükleri kadar iyi olduğumu bilsin ama öyle düşündüklerini bildiğimi bilmesin istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, أريد الجميع أن يعلموا أني جيدة بقدر ما هم يعتقدون أني كذلك بدون أن يعلموا أنني أعلم أنهم يعتقدون ذلك |
İbranicen İspanyolcan kadar iyi. | Open Subtitles | لغتك العبرية تكاد تكون جيدة بقدر لغتك الإسبانية. |
Diğerleri kadar iyi dans edebiliyorsun. | Open Subtitles | إنّكِ جيدة بقدر أيّ أحد موجود هُنا. |
Bu görüşme düşündüğüm kadar iyi mi? | Open Subtitles | هل هذة المكالمة جيدة بقدر ما أعتقد ؟ |
Umduğum kadar iyi sanırım. | Open Subtitles | جيدة بقدر ماهو متوقع على ما أعتقد |
Rakamlarım takımdaki herkes kadar iyi. | Open Subtitles | سجلت أوقاتا جيدة بقدر أي فرد من الفريق |
Başkalarından duyduğuma göre diğer mekânlarımızdaki turtanın buradaki kadar iyi olmadığı düşünülüyormuş. | Open Subtitles | سمعت من أشخاص آخرين أنهم يعتقدون أن فطائرنا في المواقع الأخرى - ليست جيدة بقدر الموجودة هنا |