"جيد أننا" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi oldu
        
    • İyi ki
        
    • konuşmamız iyi
        
    Evet, beşizlere android bir bebek bakıcısı bulmamız iyi oldu. Open Subtitles أجل أمــر جيد أننا وجدنــا جليسة أطفال آليــة لتوائمــنا الخمسة
    Tekneyle gitmemiz iyi oldu. Yaya olsaydık, şimdiye çoktan ölmüştük. Open Subtitles جيد أننا سلكنا طريق البحر، فقد نكون في عداد الأموات لو ذهبنا عبر الجبال
    Erken gelip bu koltuğu kaptığımız iyi oldu. Open Subtitles جيد أننا جئنا مبكرا وجلسنا بمقاعد جيدة بالقرب من الحمامات
    İyi ki onu vaktinde hastaneye almışız. — Peki nesi var? Suçiçeği. Open Subtitles ــ جيد أننا نقلناها إلى المستشفى في الوقت المناسب ــ ولكن ما خطبها؟
    Mis gibi hava ne iyi geldi. İyi ki de gelmişiz annecim. Open Subtitles الطقس جميلٌ جداً اليوم، شيءٌ جيد أننا أتينا إلى هنا.
    Biraz konuşmamız iyi olacak. Open Subtitles جيد أننا لدينا بعض الوقت للنتحدث
    Onlardan kurtulduğumuz iyi oldu. Bırak, kullansınlar eşyalarımızı. Open Subtitles جيد أننا تخلصنا من هذه الأشياء دعهم يرتدون ملابسنا الأميرية
    Macar, Sırp, Leh ve Gürcü krallarıyla anlaşma yapmamız çok iyi oldu Sultan'ım. Open Subtitles إنه لشىء جيد أننا موقعون على إتفاقيات سلام مع ملوك المجر,الصرب,بولندا وجورجيا..
    Macar, Sırp, Leh ve Gürcü krallarıyla anlaşma yapmamız çok iyi oldu sultanım. Open Subtitles إنه لشىء جيد أننا موقعون على إتفاقيات سلام مع ملوك المجر,الصرب,بولندا وجورجيا..
    Serena ve benim Sevgililer Günü için hiç bir şey yapmamaya karar vermemiz iyi oldu. Open Subtitles (انه لشئ جيد أننا قررنا أنا و (سيرينا أن لا نفعل شئ بعيد الحب
    Arka yolu kullandığımız iyi oldu. Open Subtitles جيد أننا أخذنا الطرق الخلفية.
    Onu kurtardığımız iyi oldu. Kurtarmak mı? Open Subtitles جيد أننا أنقذناه
    İyi ki geldik..toplantı var Open Subtitles جيد أننا هنا , لأن هناك إجتماع كبير مع الأموات المحليين
    İyi ki aptalca bir şey yapmamışız. Open Subtitles حسنا, انه امر جيد أننا لم نقم بأي فعل غبي, اذا
    İyi ki irtibat subayımız var. Open Subtitles أوه ، شيء جيد أننا نملك وسيلة إتصال.
    İyi ki de kara falan yoktu yoksa yerlilerle üzerindeki hardal lekesiyle tanışmak zorunda kalırdın Ne lekesi? Open Subtitles جيد أننا لم نصل إلى أرض يابسة وإلا سيتوجب عليك مقابلة الناس بلطخة الخردل على قميصك - أي لطخة؟
    İyi ki mayınları bırakmışız. Open Subtitles شيء جيد أننا ألقينا بالألغام
    İyi ki mayınları bırakmışız. Eğer yapmasaydık... Open Subtitles أمر جيد أننا ألقينا بالألغام
    Biraz konuşmamız iyi olacak. Open Subtitles جيد أننا لدينا بعض الوقت للنتحدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more