"جيد فيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi
        
    İyi olduğum tek şey sıçana kadar içmek ve kendi kıçımı koklamak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أنا جيد فيه هو الشرب من المرحاض وشم مؤخرتي
    Robotu da iyi olduğu alanda: Dikkat ve tekrar etme. TED ونستخدم الإنسان الآلي فيما هو جيد فيه: الانضباط والتكرار.
    Başardığım tek iyi iş oydu. Open Subtitles لقد كان هذا الشئ الوحيد الذي كنت جيد فيه
    Oscar, o hızlıca zengin olma planlarınla Bay Syches'ın karşısına dikileceğine... gidip gerçekten iyi olduğun bir şeyler yap. Open Subtitles اوسكار ذلك سينزل من منزلتك أمام السيد سايكس بسلفه أخرى ستصبح غنياً سريع التقشيط اذهب الى شيء أنت جيد فيه
    Bu iş, iyi yapabildiğim tek şey ve tamamen batırdım. Open Subtitles انا اقصد ان هذا هو العمل الذي انا جيد فيه وانا الأن متحطم جدا
    İyi olduğum tek şey o. Open Subtitles الشيء الوحيد الذى كنت جيد فيه على الاطلاق
    Gerekiyorsa çalışırsın ama olmuyorsa hayatına devam edip iyi olduğun konuya odaklanmalısın. Open Subtitles ادرس اذا احتجت ولكن اذا لم تناسبك انتقل, ركز على شئ أنت جيد فيه
    Bu işte iyi olduğumu nereden biliyorsun? Open Subtitles أنت جيدة في فعل ذلك كيف لك أن تعلمي أني جيد فيه
    Hayatta kimsenin iyi olduğumu... söylediği bir şey yapmamıştım. Open Subtitles لم افعل شيء ابدا في حياتي يقول عن اي شخص اني جيد فيه
    En iyi olduğun işi yaparsın, Charlie, kıçından uydurursun bir şeyler. Open Subtitles افعل ماأنت جيد فيه ياتشارلي , اختلق شيئا آخر
    Olsun ama insan hapisteyken içindeki iyi yanları keşfediyor. Open Subtitles مع ذلك، أنت تكتشف ما أنت جيد فيه داخل السجن.
    - Yalan söylemeyi kes, bunda iyi değilsin. Open Subtitles سيتوجب عليك التوقف عن الكذب , أنت لست جيد فيه
    O aç gözlü bir hırsız. Onun hiçbir iyi yanı yok. Open Subtitles انه لص جشع لا يوجد شيء جيد فيه
    Bu benim iyi olduğum tek şey. Open Subtitles انهالشيءالوحيد، الذى كنت جيد فيه.
    Bak, hukuk iyi olduğum tek konu. Open Subtitles القانون الشيء الوحيد الذى أنا جيد فيه
    Sen diyordun bir iş bul diye, ben de iyi yapabildiğim bir iş buldum. Open Subtitles لقد أخبرتني بأن أحصل على عمل , وهاقد حصلت على واحد بأن أعمل شيء أنا جيد فيه - لقد أخبرتك بأن تحصل على عمل حقيقي -
    Pekala. İyi olduğum şeylerden biri de insanları satmaktır. Open Subtitles حسنا.اذا كان هناك شئ أنا جيد فيه
    Kolay olsaydı, herkes iyi olabilirdi. Open Subtitles لو كان سهل ، الجميع سيكون جيد فيه
    İyi olduğunuz bi'şeyler olmalı. Open Subtitles لابد ان يكون هناك شي أنت جيد فيه.
    İyi olan bir şey özür dilemektir. Open Subtitles شيء واحد هو جيد فيه هو الاعتذار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more