| O bizden biri. İsmi Frank Gilroy. Yeni gelmiş. | Open Subtitles | انه احد رجالنا اسمه فرانك جيلروي وليس له علاقة بالموضوع |
| Pete Gilroy'un ekibi benzer bir çalışma yürütüyor... ancak şirket sadece bir ürünü piyasaya sürecek. | Open Subtitles | فريق بيت جيلروي يعمل على نظام مُشابه و الشركة ستأخذ مشروع واحد فقط منهما |
| Evet, bu doğru.. Judge Gilroy kızına taşınmıştı. | Open Subtitles | القاضي جيلروي تَحرّكَ في مَع بنتِه. |
| Tamam, Gilroy çocuğu en son haziranın 23'ünde, Rockland alışveriş merkezinde görülmüş. | Open Subtitles | الفتى (جيلروي) شوهد آخر مرة في مول (روكلاند) في الـ23 من يونيو |
| Gilroy çocuğunun, alışveriş merkezinden kaçırıldığına dair kanıtınız var mı? | Open Subtitles | ألديك أي دليل أنّ الفتى (جيلروي) تم اختطافه في المول؟ |
| Pied Piper adı ve markası Gilroy'daki bir fıskiye şirketine kayıtlıymış. | Open Subtitles | الإسم والعلامة التجارية الـ"مزمار" مُسجل "لشركة الري بالرش في "جيلروي |
| O suçlamalardan birisi, on yaşındaki çocuk Terrence Gilroy'u içeriyor ki bedeni de alsa bulunamadı. | Open Subtitles | "إحدى التهم تخص الصبي ذو ال10 أعوام، (تيرانس جيلروي)" "والذي لم يتم إيجاده مطلقاً" |
| Terrence Gilroy'un 8 yaşındayken kırılıp yeniden biçimlendirilmiş bir ulnar kemiği var. | Open Subtitles | (تيرانس جيلروي) لديه زند ملتئم من كسر عندما كان بعمر الثامنة |
| Sanığın, Terrence Gilroy'u Rockland alışveriş merkezinde kaçırırken kullandığı kredi kartı harcamaları var elimizde. | Open Subtitles | لدينا دليل من البطاقة الائتمانية يضع المدعى عليها في مول (روكلاند) في يوم اختطاف (تيرانس جيلروي) |
| Terrence Gilroy'un dil kemiği boynuz çıkıntısı bastırılmıştı, bu da saldırganın.. | Open Subtitles | القرنية العظمى اليسرى من العظم اللامي لـ(تيرانس جيلروي) تم كبسها ما يشير أنّ المهاجم خنق الفتى باستخدام يدٍ واحدة.. |
| Terrence Gilroy'un kemikleri ancak onu dondurucu içine iterken olduğu gibi, biri üzerine çıkarsa kırılabilir. | Open Subtitles | عظام (تيرانس جيلروي) يُمكن أن تُكسر فقط بواسطة أحدٍ يجثو فوقه بينما قام بدفعه داخل المجمدة |
| Madde iki: Terrence Gilroy'un öldürülmesi konusu Jüri, savunmacıyı suçlu buldu. | Open Subtitles | في التهمة الثانية قتل (تيرانس جيلروي) يجد المحلفون المدعى عليها.. |
| Baş araştırmacılardan birisi de Dr. Howard Gilroy isimli bir nörologmuş. | Open Subtitles | وأحد قادة الباحثين عالمُ مخ وأعصاب يُدعى الد. (هاورد جيلروي). |
| Babanla meşgul olduğunu biliyorum ama Gilroy patladı. | Open Subtitles | أعرف أنك برفقة أبيك، لكن (جيلروي) كان طريقًا مسدودًا. |
| Nasıl, Gilroy gibi mi? | Open Subtitles | مثل " جيلروي " ؟ |
| Howard Gilroy beni arayıp FBI'ın onu seri sevecen olarak suçladığını söyledi ve sonra da Andre Hannan'la takıldığını öğreniyorum. | Open Subtitles | وردني اتصال من (هاورد جيلروي) مفاده أن المباحث الفيدرالية تتهمه بكونه حاضنًا متسلسلًا، ثم تبيّنت أنك تقابل (أندري هنان)؟ |
| Mike Maggie Gilroy ile tanışın | Open Subtitles | (أريدك أن تقابل (ماغي جيلروي |
| Bu Pete Gilroy. | Open Subtitles | (هذا هو (بيت جيلروي |
| Terrence Gilroy'un dişlerinin arasında. | Open Subtitles | -بين أسنان (تيرانس جيلروي ) |
| Ya Jancey Gilroy? | Open Subtitles | ماذا عن (جينسي جيلروي). |