"جَلْب" - Translation from Arabic to Turkish

    • getiriyor
        
    • getirmek
        
    Dil balığı hafta sonu için kız arkadaşını getiriyor. Open Subtitles جَلْب "فولاندر" صديقتِه لعطلة نهاية الإسبوعِ
    Devriye arabası onu bana getiriyor. Open Subtitles جَلْب الدوريتِه لي.
    Greg dışkı, kan ve kusmuk örneklerini getiriyor. Open Subtitles قيئ جَلْب جريج، الدمّ وfecals.
    Yani Rusya, Romanya, Çin ve Tayland'dan gelin getirmek konusunda ustasın... Open Subtitles لذا تَتخصّصُين في جَلْب العرائسِ مِنْ روسيا ورومانيا والصين وتايلند؟
    Bu akşam kardeşim Niles Crane ve ben büyük bir yeteneği tekrar huzurlarınıza getirmek arzusuyla heyecanlanmıştık. Open Subtitles اللّيلة، أَخّي، رافعة النيل، وأنا تَمنّى جَلْب a موهبة عظيمة عُدْ إلى المرحلةَ. أي حقاً، ممثل موهوب حقاً.
    Hemen sinirlenme, plaja kum getirmek anlamsız olur. Open Subtitles لا تَكُنْ مجنون. l لا يَستطيعُ جَلْب الرملِ إلى الشاطئِ.
    Kral Herod kumar getiriyor! Open Subtitles الملك هيرود جَلْب القمارِ!
    Kendini buraya getirmek istememiş. Open Subtitles هي لَمْ تُردْ جَلْب نفسه هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more