Bu çocuğun hayatının bir parçası olmak istiyorsan, her zaman sana da yer var. | Open Subtitles | ، إذا أردت أن تكون جُزءًا من حياة ذلك الطفل فسوف أتأكد من وجود إمكانية لحدوث ذلك الأمر |
Bu komplonun bir parçası olmak için bir nedeni yok. | Open Subtitles | ليس لديه أى سبب ليكون جُزءًا من تلك المُؤامرة |
Devam etmekte olan bir soruşturmanın parçası olarak bazı sorularımız var. | Open Subtitles | لدينا بعض الأسئلة والتي تُعد جُزءًا من تحقيق جاري |
Bay Büyükelçi. O da Cabal'ın bir parçası mı? | Open Subtitles | السيد السفير ، هل يُعد جُزءًا من العُصبة السرية أيضاً ؟ |
Ukrayna özgür dünyanın parçası olacak! | Open Subtitles | و ستصبح أوكرانيا جُزءًا من العالم الحرّ |
Reddington kuryesinin ölümünün daha büyük bir tehlikenin parçası olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يُصر (ريدينجتون) على أن مقتل ساعيه كان جُزءًا من تهديد أكبر |
Umutsuz bir adamın feci sonu, yardım derneğinin, azılı bir suçlunun yeraltı gemi şirketinin bir parçası olduğu ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | هو الفعل المأساوي الأخير الذي قد يرتكبه رجل يائس والذي كُشف عن أن مُؤسسته الخيرية تُعد جُزءًا من عصابة للشحن تعمل في الخفاء |
Hepsi ilüzyonun bir parçası. | Open Subtitles | جميعها جُزءًا من الخِداع. |
Planın bir parçası değildi. | Open Subtitles | لم يكُن جُزءًا من الخطة |