| Her gün yardıma ihtiyacı olan biri var mı diye şehri dolaşıyorum. | Open Subtitles | أقوم بالتجوّل حول المدينة يوميّا لأرى إن كان أحدهم في حاجة إلى مساعدة |
| Her kimse haklıdır biliyorum Kyle hasta ve yardıma ihtiyacı var ama gördüğü bu şeyleri nasıl düşünüyorsun? | Open Subtitles | ،أعلم أن الجميع على حق ،أنّ كايل مريض و في حاجة إلى مساعدة لكن بأي طريقة تعتقد أنه رآى هذه الأشياء |
| - Ama Rachel 'in bebek hakkında yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | ربما انها لا حيوي للغاية أن كنت تعيش معنا. - حسنا، راشيل في حاجة إلى مساعدة مع الطفل. |
| yardıma ihtiyacı olduğunda bunu kabul edecek bir babaya. | Open Subtitles | أب عليه الاعتراف أنه في حاجة إلى مساعدة |
| yardıma ihtiyacı var, Bill. | Open Subtitles | إنّها في حاجة إلى مساعدة يا بيل. |
| Ortak arkadaşımız başka bir hemşireyle yakınlaşmalıdaki gibi çünkü hastanede yardıma ihtiyacı olduğunu bir sonraki seferde burada olmayacağım. | Open Subtitles | كما هو الحال في، لدينا صديق مشترك هو ستعمل ديك للحصول على ودية مع ممرضة أخرى، لانه في المرة القادمة في حاجة إلى مساعدة في المستشفى، وأنا لن أكون هنا. |
| Kadının yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | تلك المرأة في حاجة إلى مساعدة. |
| Ming, yardıma ihtiyacı var! | Open Subtitles | مينغ ،وسعادة في حاجة إلى مساعدة! |
| Arkadaşımın yardıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | صديقي في حاجة إلى مساعدة. |
| Howard'ın yeni gamma topunda yardıma ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | (هوارد) سيكون في حاجة إلى مساعدة فى تصنيع (مدفع جاما) جديد |