"حاجتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • ihtiyacı
        
    • ihtiyaç
        
    • tuvaletini
        
    • ihtiyacıdır
        
    • işemesine
        
    Bayan Lady Collyer'ın ne diye karne vesikasına ihtiyacı olsun ki? Open Subtitles السيدة كولير. من قد يكون ذلك؟ وما حاجتها بكتابٍ باللغة الروسية
    - Kesinlikle. Neden bizim yardımımıza ihtiyacı olduğuna dair bir şey bulamıyorum. Open Subtitles بالتأكيد لا، وإنّما لا أستطيع إيجاد أيّ أدلّة لسبب حاجتها إلى مُساعدتنا.
    30 güne daha ihtiyacı olduğuyla ilgili bir şey diyordu. Open Subtitles انها كانت تقول شيئاً عن حاجتها لـ 30 يوماً زيادة
    Bir başka deyişle en ihtiyaç duyduğu zamanda ülkenize... yardım etmeyi reddediyorsunuz. Open Subtitles بمعنى أخر انت ترفض ان تساعد بلدك في ساعة حاجتها .سيد الينوت
    Farkettim ki, ne kadar mutluysan o kadar az şeye ihtiyaç duyuyorsun. Open Subtitles أتعلم ؟ أكتشفت أن كلما زادت سعادة المرأة قلت حاجتها إلى الأشياء
    Burası, onun saçlarını tarayıp, dişlerini diş ipiyle temizlediği ve bir prenses edasıyla tuvaletini yaptığı yer. Open Subtitles ذلك هو المكان الذي تعودت على تسريح شعرها وتنظف أسنانها بالخيط وتقضي حاجتها مثل الأميرة
    O, onun tereddütüdür, aşkı ifade etmesi için onun ihtiyacıdır. Open Subtitles ترددها هو إظهار حاجتها للحب
    Büyük baba onları kullanabilir. Babamın artık onlara ihtiyacı kalmadı. Open Subtitles يمكن لجدي بيرجر استعمالها فوالدي ما عاد في حاجتها
    Onun doktordan çok rahibe ihtiyacı var. Open Subtitles إنها بحاجة إلى كاهن أكثر من حاجتها إلى طبيب
    O, birden, oğluyla ortaya çıkıyor ve acıklı keman nameleriyle oğlunu özel okula göndermek için, paraya ihtiyacı olduğundan bahsediyor, ve bizimki, çek yazmaya dünden hazır Open Subtitles إنها تظهر هنا مع هذا الطفل مع ذلك الوجه الحزين حول حاجتها للمال لتدخله إلى مدرسة خاصة وهو جاهز ليحرر لها الشيك
    Paraya neden ihtiyacı olduğunu sormam gerekirdi ama sormadım. Open Subtitles حسناً، كان ينبغي أن أسألها عن سبب حاجتها للمال، ولكنّي لم أفعل.
    Kurtuluş ihtiyacı şiddetli ve şehvani bir intikamla infilak etti. Open Subtitles حاجتها للتحرر انفجرت بالعنف و بالانتقام الشهواني حتى أخذها عامل المتجر إلى حافة النسيان
    Ne tür bir baba kızına sırtını döner? Hem de kızının ona en çok ihtiyacı olduğu zamanda. Open Subtitles أي نوع من الاباء يدير ظهره لإبنته في أمس وقت حاجتها إليه؟
    Ama o zaman daha fazla yemeğe ihtiyacı olur. Büyük olmak her zaman hayatta kalmayı sağlamaz. Open Subtitles ،لكن هذا يعني حاجتها لطعام أكثر .فالضخامة لا تساعد دومًا على النّجاة
    Kızın en çok ihtiyacı olduğu anda onun yanında olmadığı zamandan önceye. Open Subtitles قبل تخلّيه عنها حين كانت في أمسّ حاجتها له.
    Anlamıyorum, siz varken bu gayrimenkullere neden ihtiyacı var? Open Subtitles انا لا افهم ما حاجتها بالعقارات وانت موجود؟
    Mantarlar şeker üretemez ama yakıt için diğer ağaçlar gibi ihtiyaç duyarlar. TED لا تستطيع الفطريات إنتاج السكريات، بالرغم من حاجتها لها وقودا تماما كما الأشجار.
    Bitkiler büyümek için ışığa ihtiyaç duyarlar ve onu yeterince alabilmek için her şeyi yaparlar. Open Subtitles على النباتات الحصول على الضوء بكميات منتظمة لتنموا وستفعل أي شيء لتحصل على حاجتها منه
    Wendy'nin mali durumunda, nakit olarak neden dört bin dolara ihtiyaç duyduğunu açıklayacak hiçbir şey yok ama bu şehirde ne işi olduğunu çözmüş olabilirim. Open Subtitles ليس هناك شيء في بياناتها الماليّة تُفسّر حاجتها لأربعة آلاف نقداً، لكن ربّما اكتشفتُ ما كانت تفعل في المدينة.
    Sevgimi, vaktimi boşa harcamaktansa emir verdiğim zaman tuvaletini yapan köpeklere ayırıyorum! Open Subtitles فأنا لا أحب إلا الكلاب التي تقضي حاجتها عندما أطلب منها ذلك بدلاً من أن تضيع وقتي
    O, onun tereddütüdür, aşkı ifade etmesi için onun ihtiyacıdır Open Subtitles ترددها هو إظهار حاجتها للحب
    Fez, bu ne yemesine ne de işemesine izin verdi. Open Subtitles (فيز), لم تسمح لها بالأكل و قضاء حاجتها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more