Pekâlâ, madem bir kazaydı, kardeşin tetiği nasıl çekti? | Open Subtitles | حسناً، إذاً، إن كانت حادثةً كيف أخوك أخذه؟ |
Aksini söyleyemeyiz, korkunç bir kazaydı. | Open Subtitles | لا إنكار لذلك. لقد كانت حادثةً مروّعة. |
Çok korkunç, beklenmedik bir kazaydı. | Open Subtitles | -لقد كانت حادثةً فظيعة وغير متوقعة |
Şu anda hala olayla ilgili detaylar gelmeye devam ediyor. Görünüşe göre ciddi bir kaza olmuş. | Open Subtitles | في هذه اللّحظة، على الرّغم من أنّ التّفاصيل ما زالت تَرِد إلينا، يبدو أن الأمر كان حادثةً. |
Kızımın ölümünün bir kaza olduğuna asla inanmadım. | Open Subtitles | لم اصدق ابداً أن موتِ إبنتي كان حادثةً |
Sadece o değil, üç sağlam askeri öldürüp kazaymış gibi göstereceksin. | Open Subtitles | وأنتَ تحاول النَّيل من ثلاثة من عُتاهم، وتودَّ أن تجعل ما سيحدث يبدو حادثةً. |
Elbette kazaydı. | Open Subtitles | كانت حادثةً طبعًا |
Linda, Freddy'nin ölümü bir kazaydı. | Open Subtitles | ليندا)، موت (فريدي) كان حادثةً) |
Bir kazaydı, Carter. | Open Subtitles | (اسمع،كانت حادثةً (كارتر |
Bir kazaydı, Uxbal. | Open Subtitles | كانت حادثةً (يوكسبال). |
- kazaydı sadece. | Open Subtitles | -لقد كانت حادثةً . |
Çünkü herkes ölümünün bir kaza olduğunu düşünüyordu. | Open Subtitles | لأن الجميع ظن أن موته كان حادثةً |
Neticede bizim, Arnett'in cesedini çıkartıp, ...ölümünün bir kaza olduğunu ispatlamaya çalışacağımızı biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف بأننا سوف نقوم بنهاية المطاف (باستخراج جثة (أرنيت ليثبت أن موته كان حادثةً |
Bu yaranın sebebi sadece bir kaza. | Open Subtitles | هذه الإصابة هي مجرد حادثةً. |