| Bunun sıradan bir cinayet olmadığına emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنها لم تكن حادثة قتل عشوائي؟ |
| Lisenin orada başka bir cinayet olmuş. | Open Subtitles | هناك حادثة قتل اخرى في احد المدارس الثانويه |
| - Evet elbette. Bunun bir cinayet olduğunu düşündüğünüzü duydum. | Open Subtitles | علمت أنّكم تظنون أنّ هذه حادثة قتل |
| Kurbanınızın bir cinayete tanık olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن ضحيتك قد تكون شاهدة عيان في حادثة قتل |
| Ayın 9'unda Manassas'ta bir başka atış cinayeti oldu... başka bir gün Frederickssburg'da. | Open Subtitles | لدينا حادثة قتل تاسعة في مينساس الأخري اليوم في فريدريك سبورج |
| Sınır Devriyesi, sınırın bizim tarafında çoklu cinayet vakası tespit etmiş. | Open Subtitles | حرس الحدود إكتشفوا حادثة قتل جماعية في هذا الجانب من الحدود |
| Aslında bir cinayet hakkında seninle konuşmak için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا للحديث معك حول حادثة قتل |
| Tanrım, Janet, bir cinayet vakası var. | Open Subtitles | لدينا حادثة قتل |
| Bugün bir cinayet işlendi. | Open Subtitles | كان هناك حادثة قتل اليوم |
| Bu bir cinayet soruşturması değil. | Open Subtitles | هذه ليست حادثة قتل |
| Fortitude'da sana ihtiyacımız var, çünkü bir cinayet oldu. | Open Subtitles | "نحتاج إليك بـ"فورتيديود وقعت حادثة قتل |
| Ev arkadaşı da bir cinayete tanık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شريكة غرفتها شاهدة عيان على حادثة قتل أيضاً |
| Bir cinayete şahit olmuş olabilirmişsiniz. | Open Subtitles | لقد قالو انك من الممكن ان تكون شاهد على حادثة قتل |
| cinayete benziyor çünkü. Kurban, Hakim Hanson. | Open Subtitles | حسناً، يبدو وانها حادثة قتل "الضحية هى القاضية "هانسن |
| Başkan Bey, bu seneki üçüncü genç kadın cinayeti oldu bu. | Open Subtitles | سيدي العمدة، هذه ثالث حادثة قتل لفتاة شابة هذا العام. |