Beni sır saklamakla suçladı ve bilgisayarıma attığı bakışı görünce o an anladım. | Open Subtitles | بدأت بإتهامي بحفظ الأسرار وعندما نظرت إلى حاسبي المحمول أنا فقط علمت |
Aptal ve dikkatsizdim, kadın bilgisayarıma girmiş. | Open Subtitles | لقد كُنتُ غبيٌّ ومهمل، وأمكنها الدخول على حاسبي المحمول. |
İki hafta önce Collusion'ı kendi bilgisayarıma yükledim ve hoş ve sıradan bir gün için beni izlemesine izin verdim. | TED | قمت بتثبيت "التواطؤ" على حاسبي المحمول قبل أسبوعين وسمحت له بتتبعي في يوم اعتيادي. |
Dizüstü bilgisayarlarım zırt pırt bozulur, o yüzden üzerlerine etiket yapıştıracak vaktim yok. | Open Subtitles | حاسبي المحمول ينكسر على الدوام لذلك ليس لديّ الوقت لأضع عليه الملصقات |
İşin daha da komiği korsan Depeche Mode CD'sinin şu an Dizüstü bilgisayarımda olması. | Open Subtitles | Depeche Mode الأسطوانة المُقرصنة الموجود على حاسبي المحمول مُسلّية أكثر |
Dizüstü bilgisayarımı açık buldum. | Open Subtitles | و جدت حاسبي المحمول |
- Dizüstü bilgisayarımı mı kurcaladın? | Open Subtitles | هل فتحت حاسبي المحمول ؟ |