Ayi'm hastaydı ve ona bebek bakıcısı bulmak zorunda olduğumdan geciktim. | Open Subtitles | كنت أجري في وقتا متأخر وايي كانت مريضة ووجدت لها حاضنة |
Çocukları da getirdiğim için bağışlayın. bakıcı bulamadım. | Open Subtitles | سامحني لأني أحضرت الأطفال ، لم أتمكن من الحصول على حاضنة |
Bunu söylemen bile dadı gerektiğinin kanıtı. | Open Subtitles | كونك تفكر هكذا، فهذا يثبت أنك تحتاج حاضنة |
Eskiden bir cerrahtın. Şimdi ise uyuşturucu bağımlılarına bakıcılık yapıyorsun. | Open Subtitles | لقد كنتِ جرّاحة والآن أنت حاضنة مدمنين كحول ومخدرات |
Evli olmasaydı, bebek bakıcısına da ihtiyacı olmazdı. | Open Subtitles | لو لم يكن متزوجا لما احتاج إلى حاضنة أطفال. |
İki babam, güzellik ve zekâyı temel alarak taşıyıcı anneyi seçtiler. | Open Subtitles | أبويَّ قاما باختيار أم حاضنة اعتماد على الجمال ومعدل الذكاء |
Ölü bir bebek için kuluçka makinesi olmak istemiyor. Fakat sen tam olarak bunu yapıyorsun. | Open Subtitles | لم ترد أن تكون حاضنة لطفل ميت أيضاً لكن هذا ما فعلتِ |
Baban yeni bakıcıyla birazdan burada olur. | Open Subtitles | يجب أن يكون والدك المنزل في أي لحظة مع حاضنة الجديد. |
Eğer baban bir bebek bakıcısı bulmazsa, kimse bir yere gitmiyor. Ve o zaman kim ağlayacak görürüz. Yo, yo, yo. | Open Subtitles | إذا لم يجد والدك حاضنة لأخوك، لن نذهب للحديقة وسنرى من يبكي حينذاك |
Birliğe, bebek bakıcısı olmak için katılmadım. | Open Subtitles | وأنا لم أنضم إلى الفيلق كى أكون حاضنة أطفال |
Son dakikada bir bebek bakıcısı bulamayacağımızdan o kadar korktum ki. | Open Subtitles | لقد سعدنا بالعثور على حاضنة باللحظة الأخيرة |
3 gece bakıcı tutmayacağız diye değiştiremem. | Open Subtitles | لا أظن هذا يمكن تغيير جدولته لأننا وعدنا بألاَ تعيش مع حاضنة ثلاث ليال |
Sosyal Hizmetler'i aradım ve öğrendim ki onu Elmwood'da bir bakıcı ailenin yanına vermişler. | Open Subtitles | انا اتصلت بخدمات الطفل وتبين أنهم نقلوه إلى أسرة حاضنة في إلمود |
bakıcı bulayım, telefonlarımızı kapatalım kaldığımız sayfaya dönmeye çalışalım. | Open Subtitles | ، سوف أرسل فى طلب حاضنة الأطفال ، نغلق هواتفنـا ونحـاول أن نُعيد الأمـور لنـصابهـا |
Süper bir dadı olduğunu kabul ediyorum. Bununla yetin işte. | Open Subtitles | سأقرّ بأنّكِ حاضنة بارعة، عليكِ أن ترضي بذلك |
Evet, bebek bakıcısına bakıcılık yapmak. | Open Subtitles | هل ستحضنين الأطفال مكان حاضنة الأطفال ؟ |
Doğru. Bu işe başladığımızda, yani seçtiğimiz bir taşıyıcı anne ile... | Open Subtitles | هذا صحيح ، عندما بدأنا بهذا كانت لدينا حاضنة |
Yeni bir kuluçka makinesi yapmayı umuyorum, çünkü eskisi fazla ısınıyor. | Open Subtitles | حسنا، أنا آمل بناء حاضنة جديدة منذ أن سخنت القديمة |
Aşağıya gel ve yeni bakıcıyla tanış. | Open Subtitles | احصل على الطابق السفلي وتلبية حاضنة الجديد. |
Yedi tane koruyucu aile değiştirmiş ve her birinden nefret etmiş. | Open Subtitles | لقد انتقلت بين سبع عائلات حاضنة وقد كرهتهم جميعاً |
Bunu yanında, son zamanlardaki bütün kötü haberlere rağmen onunla ilgili küçük bir bebek bakıcısını kullanabilir. | Open Subtitles | بالإضافة إلى كل الدعاية السيئة التي تحصل عليها مؤخرا قد تستفيد من حاضنة أطفال |
Bir dakika yani bu böyle, ben sadece onurlandırılmış bir bebek bakıcısıyım. | Open Subtitles | انتظر لحظة اذن هذا هو عملي انا مجرد حاضنة اطفال ممجدة |
Ama artık 25 dolarlık ve aynı işlevi gören bir kuvöz yaratıldı. | TED | والان هنالك حاضنة كلفتها 25 دولار ولها نفس الاداء. |
Ve sonuç - YeniBesleme Bebek kuvözü İçine yerleştirilen bir sürü yenilik var. Ve bu kendimizi harika hissetmemizi sağladı. | TED | اذن هذه حاضنة الرضع نيونوتشر، وهذا فيه الكثير من الذكاء المتضمن داخلها. |
En azından bana biraz yürüyüş inkübatör gibi seksi değil hissettiriyor. | Open Subtitles | حسناً ، على الأقل عو يجعلني أشعر بأنني مثيرة و ليس حاضنة تمشي |
Bir sonraki civcivin hangi yumurtadan çıkacağını bilemeyiz, fakat bir kuluçka merkezi gibi davranan bir şehir yaratabiliriz. | TED | ولا، لا يمكننا التنبؤ بأي بيضة ستفقس تاليًا، ولكن يمكننا إنشاء مدينة حاضنة. |