"حافة الموت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölümün eşiğine
        
    • Ölmek üzere
        
    • ölmek
        
    • ayağı çukurda
        
    • Ölümün kıyısındayken
        
    Bir insanı ölümün eşiğine getirir, ve sonra ona hayatta kalabilmesi için... ne kadar küçük olduğu hiç önemli değil, bir şans verecek olursan... ona dört elle sarılırlar. Open Subtitles اذا قمت بجلب انسان الى حافة الموت,ثم تقوم بعرض فرصة للنجاه عليه لايهم كم تلك الفرصة صغيرة للنجاه,فإنهم سيتمسكون بها
    Bir insanı ölümün eşiğine getirir, sonra ona hayatta kalabilmesi için... ne kadar küçük olduğu hiç önemli değil, bir şans verecek olursan, ona sarılırlar. Open Subtitles إذا احضرت انسان الى حافة الموت, ثم تعرض عليه فرصة. لايهم مدى صِغَر هذه الفرصة, فإنهم سيتمسكون بها.
    Eğer onu ölümün eşiğine getirebilirse işi kendim bitirebilirim. Open Subtitles إن وسعها دفعه إلى حافة الموت فسأنفّذ المهمّة بنفسي
    Neden Ölmek üzere olan bir adam sahte isim versin? Open Subtitles لما قد يكذب الرجل بشأن إسمه وهو على حافة الموت
    Bir canlı, bir Ölmek üzere olan dört tamamen ölmüş. Open Subtitles أحدهم حيّ، وآخر على حافة الموت وأربعة ميّتون تماماً
    - Oğlum 22 yaşında. Ona göre, 40'ın üzerindeki herkesin bir ayağı çukurda. Open Subtitles ولدي في الثانية والعشرين، وبالنسبة إليه كلّ من فوق الأربعين يقف على حافة الموت
    Ölümün kıyısındayken pek de hayatta sayılmazsın. Open Subtitles على حافة الموت , لا نكون على قيد الحياة أكثر من ذلك
    Eğer onu ölümün eşiğine getirebilirse işi kendim bitirebilirim. Open Subtitles إن تمكّنت من إيصاله إلي حافة الموت فسأنهي المُهمّة بنفسي
    Neticesinde, ölümün eşiğine geldi. Open Subtitles و نتيجة لذلك هي على حافة الموت
    Bir insanı ölümün eşiğine getirir, ve sonra ona hayatta kalabilmesi için... ne kadar küçük olduğu hiç önemli değil, bir şans verecek olursan... ona dört elle sarılırlar. Open Subtitles اذا جلبتٌ إنسان على حافة الموت. وحينئذ تعرضْ عليه فرصه اخرى. لايهم مدى صِغََرّ هذه الفرصة...
    Agiel'lerinle Zedd'i ölümün eşiğine getirirsen, serbest kalır. Open Subtitles لو إستخدمتِ الآجيل خاصتكِ لإيصال (زيد)، إلى حافة الموت سيـُحرر من الضماضات.
    Boynum çatırdağında tıpkı top patlaması gibi suyumu boşaltacağımı bilmek Ölmek üzere olmanın gerginliğini alıyor. Open Subtitles تذهب الى حافة الموت عالماً بأن رقبتك ستنكسر كما أنفجار المدفع
    Ölmek üzere olan bir hasta. Open Subtitles مريض ميؤوس من حالته على حافة الموت
    Ölümün kıyısındayken pek de hayatta sayılmazsın. Open Subtitles على حافة الموت , لا نكون على قيد الحياة أكثر من ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more