"حالة صدمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Şoka
        
    • şokta
        
    • şok
        
    • Şoktasın
        
    • sakinleri dehşete
        
    • şoktaydın
        
    • şoktaydım
        
    • şokun etkisi
        
    Matthew Vincent ile bu videoyu gördüğümüzde Şoka uğradık. TED حينما شاهدت أنا وماثيو فنسنت الفيديو، كنا في حالة صدمة.
    Şoka uğramış hâllerinde kurabildikleri tek bağlantı tecavüzlerini evlilik olarak tanımlamaktı. TED الاتصال الوحيد الذي يمكنهن القيام به في حالة صدمة هو تعريف اغتصابهن على أنه زواج.
    Doktor iyi olacağını söyledi. Şu anda şokta. Open Subtitles الطبيب يقول انها اصيبت بصدمة لكنها بخير انها فى حالة صدمة
    - Yani konuşamıyor? - Uyanık ama sessiz. Muhtemelen şokta. Open Subtitles مستفيقة ولكن صامتة، على الأغلب في حالة صدمة.
    O silahı sana yönelttikleri zaman bütün vücudum şok oldu. Open Subtitles جسمي كان في حالة صدمة عندما وجهوا ذلك المسدس عليك
    Elka, bak. Şoktasın biliyoruz. Open Subtitles الكا، والاستماع، وأنا أعلم أنك في حالة صدمة.
    Aldığımız bilgilere göre bir kız babası olan ev sahibi Martin Parker'ın evine zorla giren üç kişiyi öldürmesi sonrasında mahalle sakinleri dehşete düştü. Open Subtitles حي في حالة صدمة بعدما قام الأب و مالك المنزل (مارتن باركر). بعصيان القانون بيديه و قتل ثلاثة دخلاء.
    Şoka giren insanlar bazen hiç acı hissetmezlermiş. Open Subtitles ـ أحياناً يكون المرء فى حالة صدمة ولا يدرك أنّه تأذّى ـ أجل، شكراً، شكراً
    Sayın Başkan, size yapılan suikasten sonra ülke Şoka girmişti. Open Subtitles سيدى الرئيس, الدولة كلها كانت فى حالة صدمة بعد محاولة إغتيالك
    Sesleri kafamdan atamıyorum. Çok fazla Şoka maruz kaldım. Open Subtitles لم استطع إيقاف الأصوات ، لقد كنت في حالة صدمة لأقاوم هذا
    Hemen Şoka girmiş olmalı. Open Subtitles الجثة يجب أن تكون في حالة صدمة على الفور
    Bu çocuk da diğerleri gibi Şoka girecek. Open Subtitles . هذا الفتي سيكون في حالة صدمة , كما حصل للباقين
    Kurbanların Şoka girdiği davaları bilirsin. Open Subtitles في حالات يكون فيها الضحايا في حالة صدمة.
    şokta olduğumu sanıyordum._BAR_ Her dakika daha kötüye gidiyor. Open Subtitles لقد كنت حالا فى حالة صدمة الوضع يسوء بمرور دقيقة
    Eşi hemen şurada, sakinleştirici verdik. - Hala şokta. Open Subtitles لكنها تحت تأثير المخدر لا تزال في حالة صدمة.
    Bu bir tür şok ya da gecikmeli keder veya bir karalama değil. Open Subtitles لست في حالة صدمة أو حزن ارتجاعي ، أو أياً يكن ما تخطه
    Çünkü sadece birkaç saat önce oldu... ve ben hala şok geçiriyorum. Open Subtitles لإنه قد حدث منذ عدة ساعات قليلة وأنا لازلت في حالة صدمة
    Şu an Şoktasın. Bunu konuşmak zorunda değiliz. Open Subtitles انتي في حالة صدمة, لا يجب علينا الحديث حول الأمر
    Vücut ısın çok düşmüş ve şu anda Şoktasın. Open Subtitles حرارة جسمك منخفضة بشدة وأنت في حالة صدمة.
    Aldığımız bilgilere göre bir kız babası olan ev sahibi Martin Parker'ın evine zorla giren üç kişiyi öldürmesi sonrasında mahalle sakinleri dehşete düştü. Open Subtitles حيٌ في حالة صدمة بعدما قام مالك المنزل والأب (مارتن باركر). بعصيان القانون بيديه و قتل ثلاثة دخلاء.
    Babam seni içeri aldı ve sen şoktaydın. Open Subtitles أحضرك والدي إلى داخل المنزل، و... كنت في حالة صدمة لم تكن تبكي حتى
    Biliyorsun, şoktaydım ve öyle demek istemedim. Open Subtitles كنت في حالة صدمة ولم أكن جاداً
    Lane, herkes hala bu şokun etkisi altında, tamam mı? Open Subtitles ‫ "لين" الجميع في حالة صدمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more