Kaza gecesi beni getirdiklerinde Durumum ne kadar kötüydü? | Open Subtitles | كيف كانت حالتى سيئة متى أحضرونى ليلة وقوع الحادث ؟ |
Ama Durumum biraz düzelince zehirlenmiş bir köpek gibi sürünerek uzaklaşmaya karar verdim. | Open Subtitles | لكن هناك فرصة كبيرة فى حالتى .... أن اخطأ التصويب لذلك قررت الزحف لأبتعد ككلب مسموم |
Evet, efendim. Benim Durumum, doğuştan gelen bir arıza. | Open Subtitles | أجل, سيدى فى حالتى هذا, منذ ولادتى. |
durumumu, odaksal retrograd amnezi diye tanımlıyorlar. | Open Subtitles | يطلقون على حالتى هذه فقدان ذاكره بؤرى إرتدادى |
Bir de, bu toz durumumu iyice kötüleştirdi. | Open Subtitles | الى جانب ان الغبار يزيد من حالتى الصحية سوء |
Konsey üyesi Burke sen misin? Evet, o yaşlı sıkıştırılmış gömlekli benim. Yani benim durumumda sıkıştırılmış sütyen. | Open Subtitles | أجل، أنا القميص العجوز السمين وفى حالتى الصدرية السمينة ليس حقيقى، إنها مزحة |
Benim durumumda da, teyp kaydı yalan değildi. | Open Subtitles | فى حالتى فإن شريط التسجيل لم يكذب أيضا |
Haplarım olmadan Durumum kötüleşiyor. | Open Subtitles | حالتى تسوء جدا بدون حبات دوائى |
Durumum gittikçe kötüleşiyor, günlerim sayılı. | Open Subtitles | حالتى تسوء أيامي معدودة |
- Hayır, ama Durumum iyi. | Open Subtitles | - كلا ... حالتى ميسورة فأنا جراح - |
Benim Durumum? | Open Subtitles | حالتى ؟ |
- Durumum düzeliyor. | Open Subtitles | - حالتى تتحسن. |
durumumu dikkate alın. Kalbim buna dayanmıyor, biliyor musunuz? | Open Subtitles | انها تؤثر على قلبى فى حالتى هذه, اتعلمين؟ |
Tüm dikkatim karşımdaki testlerde olmalıydı ama ilk kez kendi durumumu düşünmüyordum. | Open Subtitles | كل تركيزى كان من المُفترض أن ينصب على الأختبار الذى أمامى ,و لكن للمرة الأولى لم أكن أفكر بشأن حالتى |
Özel durumumu ondan sonsuza kadar saklayamazdım. | Open Subtitles | لم أستطع إخفاء حالتى أمامها كثيراً |
Önce LinkedIn durumumu değiştiriyorum. | Open Subtitles | حسنا اولا انا اغير حالتى فى "لينكلدن" الى |
Korkarım ki, benim durumumda biri için bu söyleneni yapmak o kadar da kolay değil. | Open Subtitles | أخشى أن القول أسهل من الفعل فى حالتى |
Benim durumumda, belimin etrafında elastik bir band var. | Open Subtitles | فى حالتى ، انا أرتدى حزام مطاطى حول خصرى . |
Benim durumumda bütün haberlerde bu geçiyor. İşte bunu bu şekilde gördüm. | Open Subtitles | فى حالتى , الامر فى جميع الاخبار. |
Aynı şey, benim durumumda da geçerli. | Open Subtitles | فى حالتى, الأمر سيان |