Mike, barın sendeki yüzde onluk kısmını satın almak istiyoruz. | Open Subtitles | مايك ، نريد ان نشتري حصة العشرة بالمائة في حانتك |
Bu blok üzerinde tek valesi olan senin barın değil, | Open Subtitles | حانتك ليست الوحية في الحارة التي لديها رصيف يبدأ حالاً |
Evlenmek ya da kendi barını açmak için karar verme vakti. | Open Subtitles | وقت إتخاذ القرار سواءً أتنوي الزواج أو أن تفتحِ حانتك |
Moe, barını açman için ne gerekirse yapacağım. | Open Subtitles | سأساعدك على إعادة فتح حانتك مهما كان الثمن |
bar adisyonunu zar zor ödüyorsun, George. | Open Subtitles | إنّك بالكاد تستطيع دفع فاتورة حانتك يا جورج. |
Bizim gibi düzgün ayak takımını, bu boktan barına hala almaman çok iyi. | Open Subtitles | من الرائع أنك مازالت تبقى الرعاع الطيبون أمثالنا بعيدًا عن حانتك الأشبه بالبالوعة |
Sorun değil, Lil! Bu barda su verilmez! | Open Subtitles | كما تريدين يا ليل لا احد يطلب الماء فى حانتك |
Barında çalışabilir miyim, patron? Tamam. Bak, ne diyeceğim? | Open Subtitles | هل تدعني أعمل في حانتك يا زعيم؟ |
Bayıldın! Burası senin barın. Yerlerin çok pis olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | يارجل , لقد سقطت على الأرض إنها حانتك وأنت تعرف مامدى قذارتها |
- Evet. - Burası senin lanet barın değil. - Hayır benim. | Open Subtitles | هذه ليست حانتك اللعينة إنه كذلك , أنا المالك |
Seni sorgulamak isteyeceklerdir, barın havaya uçtu demin sonuçta. | Open Subtitles | سوف يريدون استجوابك فلقد انفجرت حانتك للتو |
Belki de barını çalan o şişkoyla konuşmanın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان وقت كلمة قصيرة مع ذلك السمين الذي سرق حانتك |
barını açtığında, kendi adıma bir içki istiyorum. | Open Subtitles | وعندما تفتح حانتك ستسمي مشروباً تيمناً بي |
Karantina kalktığında barını geri alabilirsin. | Open Subtitles | عندما يزول هذا الحجر على مدينتا فقط ذلك الوقت سيرجع حانتك اليك |
Şayet bar'ınızı geri istiyorsanız... | Open Subtitles | لكن إذا كنت تريد أسترجاع حانتك |
Eğer bar inşa dan duvara çiviler. | Open Subtitles | بنيتك حانتك من مسمار في الجدار انتَ .. |
Ama ben senin barına ya da diskoteğine ya da kulübüne gitsem ve DJ'in yanına gidip tüm kayıtlarına zarar versem veya tüm camları kırsam ve sonra da "özür dilerim, ne yaptığımı bilmiyordum" desem bunu kabul etmezdin, değil mi? | Open Subtitles | ولكن إذا سرت نحو حانتك أو مرقصك أو النادي الخاص بكِ وصعدت إلي مشغل الموسيقي وخربشت كل تسجيلاته, أو حطمت كل كؤوسه, |
Bence ümidini, o gece o iğrenç barda bir fahişe ile yiyişirken yakalandığında kesmeliydi. | Open Subtitles | شئ مسكين أعتقد أنه استسلم في الليله التي دخلت الي حانتك المقرفة |
Barında çalışabilir miyim, patron? | Open Subtitles | هل تدعني أعمل في حانتك يا زعيم؟ |
Her neyse, onlar senin barının ezik olduğunu düşünmüyorlar. | Open Subtitles | بأي حال, ليست حانتك من يعتقدون أنها سيئه |
Hayır, barından defolmayacağım çünkü bunları duyman gerek. | Open Subtitles | لا ، لن اخرج من حانتك لإنك تحتاج سماع هذا حسنا ؟ |
Efendim, sadece sizin barınızda içmek için babamı kilometrelerce uzaktan getirdim. | Open Subtitles | سيدي لقد احضرت جدي من الاف الاميال حتى نشرب في حانتك |
Zannımca barınızı satın alan Britanyalı piç benim maalesef. | Open Subtitles | انا الرجل السيء الذي اشترى حانتك القديمة |
Bunu söylemeye gerek olmayabilir, fakat ben içeride olanlardan ziyade barınızın önünde yatan bedenle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أعتقدت أنك لن تقول شيئاً, لكنني مهتم أكثر بالجثة الموجودة أمام حانتك |