Biraz sohbet muhabbet doktor muymuş, bankacı mıymış, cenaze levazımatçısı mıymış neymiş, bilmiyorum bana nereye gittiğimi sordu. | Open Subtitles | و , دردشنا دردشنا كان طبيب او مصرفي لا اعلم , حانوتي او اي شئ سالني الى اين ذاهبة |
Ve eğer isterseniz cenaze işleri ile de ilgilenebilirim ve bu arada siz de gerekli ayarlamaları yapabilirsiniz | Open Subtitles | وإن أردت، أستطيع توفير حانوتي لكم حتى تبدأوا القيام بترتيباتكم الخاصة |
Doğru ya, o cenaze levazımatçısı, yalnızca ölülerin üzerinde çalışmayı biliyor. | Open Subtitles | صحيح، إنه حانوتي. يعلم فقط كيف يعمل على الموتى. |
Tatlım, levazımatçı bulmaya çalışsan daha iyi. | Open Subtitles | عزيزتي ، حاولي أن تبحثي عن حانوتي |
"Kaza eseri yutulmalarda cenaze levazımcısına danışın." | Open Subtitles | في حال إبتلاعه عرضاً، ننصحك بإستشارة حانوتي" |
Bir keresinde bir cenaze levazımatçısının bana söylediği bir şeyi düşündüm... | Open Subtitles | تأملت ما أخبرني به حانوتي ذات مرة. |
Oh, evet. Bu civarda bir cenaze evi var mı? | Open Subtitles | أجل، هل من حانوتي بالقرب من هنا؟ |
Evet, elbette. Ben bir cenaze görevlisiyim. | Open Subtitles | نعم، بالطبع أنا حانوتي |
Martin doktor değil, cenaze kaldırıcısı. | Open Subtitles | مارتين حانوتي و ليس طبيبا |
Çocuk komünist, babası "cenaze kaldırıcısı". | Open Subtitles | الإبن شيوعي، والأب حانوتي... |
- cenaze LEVAZIMATÇISI T. R. VELIE, JR. | Open Subtitles | - حانوتي ت.ر. (فيلي) الأبن" |
cenaze memuru. | Open Subtitles | سيكون حانوتي |
- Ben bir cenaze levazımatçısıyım. | Open Subtitles | -أنا حانوتي. |