| Zamanı geldi dostum. Sen cezanı çektin. | Open Subtitles | لقد حان الوقت يا صديقي لقد أنهيت التكفير عن الذنب |
| Zamanı geldi, kızkardeş. Acele etmeliyiz. | Open Subtitles | لقد حان الوقت يا أختي يجب أن تسرعي |
| Zamanı geldi, kızkardeş. | Open Subtitles | لقد حان الوقت يا أختي يجب أن تسرعي |
| Neredeyse Zaman geldi, çocuklar. Zaman ilerliyor. Korkmak için televizyonunuzun karşısında olun. | Open Subtitles | "لقد حان الوقت يا أطفال، الساعة تدق، كونوا أمام تلفازكم لماراثون الرعب" |
| Beklediğimiz an geldi, dostlar! Öngörülen Zaman geldi! | Open Subtitles | لقد حان الوقت يا أصدقائي حان الوقت الذي ننتظره |
| Zaman doldu evlat. | Open Subtitles | حان الوقت يا فتاة! |
| - Zaman doldu, Bay Ko. | Open Subtitles | حان الوقت, يا سيد "كو"... حسناً. |
| İstediklerini düşüneceğime dair söz veriyorum. Francis vakit geldi. Çok güzelsin. | Open Subtitles | سأفكر بطلبك,أعدك. حان الوقت يا فرانسس. أنتِ فاتنه,اليس كذلك؟ |
| Uh-- Zamanıdır küçük dostlarım yemekten konuşmanın. | Open Subtitles | لقد حان الوقت يا اصدقائي الصغار لنتكلم عن الطعام واشياء أخرى |
| Kahretsin. Pekâlâ, Zamanı geldi çocuklar! | Open Subtitles | اللعنة حسنا لقد حان الوقت يا اولاد |
| Zamanı geldi bebeğim. yanıma gel. | Open Subtitles | حان الوقت يا حبيبتي ، تعال هنا |
| Zamanı geldi, dostum. | Open Subtitles | حان الوقت, يا رفيق |
| Zamanı geldi, dostum. | Open Subtitles | لقد حان الوقت يا رجل |
| Kevin, artık Prada gözlüklerini çıkarıp gözlerini açmanın Zamanı geldi. | Open Subtitles | حان الوقت يا (كيفين) لازالة تلك الغشاوة من على عينيك و ترى الأمر |
| Hutchinson, Zaman geldi. Şimdi. | Open Subtitles | لقد حان الوقت يا هاتشنسون إنه الآن |
| Hazırız. Zaman geldi Bay Hoffa. | Open Subtitles | نحن جاهزون، لقد حان الوقت يا سيّد (هوفا). |
| - Zaman doldu, Bay Ko. | Open Subtitles | حان الوقت, يا سيد "كو"... حسناً. |
| Zaman doldu evlat. | Open Subtitles | حان الوقت يا فتاة! |
| Millet. vakit geldi. Ödül avcılarıyla tanışın. | Open Subtitles | حان الوقت يا رفاق نحتاج صائدي الجوائز |
| Zamanıdır küçük dostlarım | Open Subtitles | حان الوقت يا اصدقائي |