| Dün gece ve ondan önceki gece seni aramaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولتُ الإتصال بكِ ليلة أمس و الليلة التي قبلها |
| Seni aramaya çalıştım ama telefonun servis dışı gibi bir şeydi. | Open Subtitles | حاولتُ الإتصال بكَ سابقاً و لكن تليفونك كان مفصولاً أو شىء كهذا |
| Dün gece onu aramaya çalıştım. Yemeğin bittiğini biliyordum. | Open Subtitles | حاولتُ الإتصال بها الليلة الماضية كنتُ أعرف أنّ حفلة العشاء قد إنتهت |
| aramaya çalıştım, evine gittim, ama nafile. | Open Subtitles | . حاولتُ الإتصال بها، مررت بمنزلها، لاشيء |
| Aramayı denedim ama cevap vermedin. | Open Subtitles | حاولتُ الإتصال لكنكِ لم تجيبي |
| aramaya çalıştım ama cevap vermedi. | Open Subtitles | ماذا؟ حاولتُ الإتصال بها لكنها لم تجيب |
| Ben aramaya çalıştım, sen aramaya çalıştın sonra gene aramaya çalıştım... | Open Subtitles | الأمر فقط, حاولت الإتصال بك, 'تعلم, حاولت الإتصال بي و بعدها حاولتُ الإتصال و... |
| Ertesi günü ailemi aramaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولتُ الإتصال بوالدي اليوم التالي |
| Seni aramaya çalıştım. | Open Subtitles | فلقد حاولتُ الإتصال بك. |
| Cep telefonunu aramaya çalıştım, cevap vermedi. | Open Subtitles | - {\pos(192,210)}حاولتُ الإتصال بها على الجوّال لكن لم تَرُدّ |
| Orada olduğunuzu biliyorum. Bakın, aramaya çalıştım. | Open Subtitles | أعلم بأنّكِ في الداخل حاولتُ الإتصال... |
| Sam, seni aramaya çalıştım ama aramalarıma dönmedin. | Open Subtitles | سام)، لقد حاولتُ الإتصال بك) لكنَّكَ لم تعاود الإتصال بي |
| aramaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولتُ الإتصال بكِ. |
| Onu aramaya çalıştım ama cebi kapanmıştı. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} حاولتُ الإتصال بها، لكن كان هاتفها النقال مفصولا. |
| Wendell'ı aramaya çalıştım ama cevap vermedi. Endişelenmeye başladım. | Open Subtitles | حاولتُ الإتصال بـ(ويندل) لكن لا يوجد ردّ، بدأتُ بالقلق فعلا. |
| Aramayı denedim. | Open Subtitles | حاولتُ الإتصال |