Eğer yapmaya çalıştığım şey buysa işe yaramadı... sabah olduktan sonraya kadar. | Open Subtitles | إن كان ذلك ما حاولت فعله لم يجدِ نفعاً... ليس في الصباح |
Yaptığım ve yapmaya çalıştığım her güzel şeyin sebebi sensin. | Open Subtitles | كل شئ جيد حاولت فعله و قمت بفعله أقوم به بسببك |
- Kibar olalım şekerler. - Tek yapmaya çalıştığım yüzümü yıkamaktı. | Open Subtitles | ـ لتكوني لطيفة، يا عزيزتي ـ كل ما حاولت فعله أن أغسل وجهي |
Ya da yapmaya çalışmadı. | Open Subtitles | أو حاولت فعله |
Dün gece yapmaya çalıştığın şeyden sonra, başka seçeneğin yok. | Open Subtitles | لست مضطرة لفعل ذلك بعد ما حاولت فعله البارحة ليس عندي خيار |
Tek yapmaya çalıştığım, tek istediğim ona korunduğu yerde, ait olduğu yerde bir yuva vermek. | Open Subtitles | .. كل ما حاولت فعله .. كل ما أردته هو أعطاءها مكان تحظى فيه بالحماية مكان تنتمي إليه |
Sürekli yapmaya çalıştığım onlara doğruyu söyletmek. | Open Subtitles | كل ما حاولت فعله هو جعلهم يقولون الحقيقة |
Bakın, tek yapmaya çalıştığım, bir masuma yardım etmekti. | Open Subtitles | حسنا، كل ما حاولت فعله هو إنقاذ أحد الأبرياء... |
Bilmen gereken şu ki, yapmaya çalıştığım şey... | Open Subtitles | ... ما تحتاج لمعرفته، ما حاولت فعله |
Benim yapmaya çalıştığım şey işte bu. | TED | وهذا ما حاولت فعله . |
Ya da yapmaya çalışmadı. | Open Subtitles | أو حاولت فعله. |
yapmaya çalıştığın her şey. | Open Subtitles | كل شيء حاولت فعله. |
Ne yapmaya çalıştığın umurumda değil. | Open Subtitles | -لا أكترث لما حاولت فعله |