"حبوبي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Haplarımı
        
    • haplarım
        
    • ilaçlarımı
        
    • İlaçlarım
        
    • mısır gevreğimi
        
    • gevreğime
        
    • yulaf ezmesini
        
    • ilaçlarımdan
        
    • Fasulyelerimi
        
    Kahrolası Haplarımı almadan buradan gitmiyorum. Open Subtitles انا لن اذهب من هنا حتى اخذ حبوبي اللعينة
    Kahrolası Haplarımı almadan buradan gitmeyeceğim. Open Subtitles لن اخرج من هنا حتى احصل على حبوبي اللعينة
    Benim haplarım iyi, tamam mı? Open Subtitles ربما عليك تجربة حبوب قلق أخرى. حبوبي ممتازة, تمام؟
    haplarım olmadan buradan gitmeyeceğim. Open Subtitles لن اذهب من هنا حتى احصل على حبوبي اللعينة
    İlaçlarımı alırsam, otlarında bitmesine izin verirsem, iyi. Open Subtitles إذا أخذت حبوبي وتركت العشب ينمو في الفناء بما فيه الكفاية
    Aklıma geldi. İlaçlarım ecza dolabında değil. Open Subtitles أنا فقط تَذكّرتُ، حبوبي لَيستْ في الوزارةِ.
    mısır gevreğimi alın, içindeki gizli şifreyi bulun ve bana "Güne Kellogg's ile başlayın" mesajını yollayın! Open Subtitles اشتروا حبوبي وستجد الرمز السري بداخلها "الرسالة بـ 15 دولار" وأرسل الرسالة قبل فوات الأوان
    Bütün Haplarımı alıyorum ve acı neredeyse yok oldu. Open Subtitles لقد كنت آخذ حبوبي . و كل الألم قد ذهب تقريباً
    Haplarımı saklasam iyi olacak. Open Subtitles ممّا يعني من الأفضل عليّ الذّهـاب لأخفي حبوبي عنها.
    Beni tutuklayan adam, Dedektif Bob Cooper Haplarımı buldu ve bana iyi malları, damar içi mallarını gösterdi. Open Subtitles هناك شئ انتم تجهلونه الرجل الذي القى القبض علي المفتش بوب كوبر وجد حبوبي و من ثم قدمني
    Tek isteğim hamile kalmaman o yüzden kendi reçeteni yazdırtana kadar benim Haplarımı kullanmaya ne dersin? Open Subtitles لذا، لمَ لا تأخذين بعضاً من حبوبي حتى تحصلي على وصفة خاصة بك
    Yeniden olamaz . Turuncu haplarım nerde canım ? Amm , mutfakta . Open Subtitles ليس مجدداً عزيزتي، أين حبوبي البرتقالية ؟
    Uyku haplarım hâlâ iş görüyor, ben burada kalıp sizi korurum. Open Subtitles حبوبي المنومه ، تقوم بواجبها وايضاً يمكنني البقاء هنا واعتني بك ، حسناً ؟
    Zula falan bilmem ben. Bunlar benim haplarım. Open Subtitles لا أعرف أي مخبأ تلك حبوبي يا رجل
    Tahlil için gelecektim ve sonra bana ilaçlarımı verecektin. Open Subtitles كُنت سآتي لإجراء فحوصاتي البدنية وبعد ذلك تُعطيني حبوبي
    İlaçlarımı almam lazım, ama dışarı çıkamıyorum. Open Subtitles أردت شراء حبوبي لكنهم لم يدعوني أخرج
    Hadi Carrie. Göster numaranı. Yemin ediyorum ki aldım bütün ilaçlarımı. Open Subtitles هيا "كاري" قومي بسحرك اعدك بانني سابتلع حبوبي
    Bildiğin gibi, çocuk sahibi olmakla ilgili. Onlar benim ilaçlarım. Open Subtitles كأنك تعرف كم هو متعب أن تربي طفلاً هذه هي حبوبي
    İlaçlarım olmayınca bakın ne oldu! Open Subtitles انظروا ما حدث عندما لم آخذ حبوبي
    Galiba kimse mısır gevreğimi almıyor. Open Subtitles يبدو أنه لاأحد اشترى حبوبي
    Artık gevreğime süt koymaz oldum, hep sizin suçunuz. Open Subtitles انا لا اضع الحليب على حبوبي كثيراً وهو خطئك
    Mutfağımda durmuş, kahvaltı etmek istediğim için bu siktiğimin can çekişen ekonomisinde hâlâ sahip olduğum işten kazandığım parayla aldığım yulaf ezmesini arıyorum! Open Subtitles أنا في مطبخي أبحث عن حبوبي التي اشتريتها بالمال التي كسبته من العمل الذي لازال لديّ
    Sana söyledim, sadece ilaçlarımdan bir tane al. Open Subtitles أخبرتك ، فقط خذ واحدة من حبوبي
    Ona izin verdim. Fasulyelerimi çaldığını bilmiyordum. Open Subtitles لقد سمحت له، لكني لم أكن أعلم بإنه سرق حبوبي!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more