Şu küçük adamdan bahsediyorsun, hapları, gözlüğü... | Open Subtitles | مهلا، أتعني ذلك الشخص الضئيل والذي يتناول حبوب الدواء بكثرة، ويرتدي نظارات |
Evet ayrıca, bıçak, jiletleri, hapları, temizlik malzemelerini ve duş perdesini de yok ettim. | Open Subtitles | نعم و تخلصت من كل سكاكينك و شفراتك حبوب الدواء سوائل التنظيف و ستائر حمامك |
Auerbach ilaçları bana vermedi, ben de onu öldürdüm. | Open Subtitles | آورباك " لم يعطني " حبوب الدواء .. لذا قمت بقتله |
Öncelikle hap içemem uyku hapları endişe ilaçları. | Open Subtitles | ...أولاً، لا أستطيع أن آخذ حبوب الدواء حبوب النوم طب لعلاج القلق |
Bu da neydi? O herif için hap mı çalıyorsun? | Open Subtitles | ما كان كل ذلك انت تسرق حبوب الدواء لذلك السافل |
Bugün şunu biliyor olmanız gerek, kabaca alınan her bir yada iki ilaç doğru alınmıyor. | TED | يجب أن تعوا اليوم أن ، تقريباً واحده أو أثنتين من حبوب الدواء لا تؤخذ بشكل صحيح. |
İlaçlarım. Ağrı kesicilerim, çantamdalar. | Open Subtitles | حبوب الدواء المسكنه للآلام في حقيبتي |
Saldua'nın masasından kanıt olarak alınan şişedeki hapları bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | كومة حبوب الدواء من مكتب سالدو اعرف انكم اخذتموها مع الادلة احتاج منك ان تجدها لي |
- Doan hapları! | Open Subtitles | -نعم الكوبترون -غنّي أغنية حبوب الدواء |
Philip bana bu hapları verdi. | Open Subtitles | فيليب)، كان يعطيني تلك حبوب الدواء |
Veya migren hapları... | Open Subtitles | أو حبوب الدواء ... |
Bustamante ona ilaçları verdi. | Open Subtitles | بوستامانت " يعطيها حبوب الدواء " |
İşleri yok. Arkadaşlarının hepsinden hap bulabilirler. | Open Subtitles | ليس لديهم وظائف يستطيعون الحصول على حبوب الدواء من جميع أصدقائهم |
Bana beş farklı çeşit ilaç verdiler ve kanser olduğumu fark ettiler. | Open Subtitles | لقد أعطوني خمسة أنواع مختلفة من حبوب الدواء ومن ثمّ اكتشفوا السرطان الذي أصابني |
İlaç getirmiş yani bir şey hissettiği belli, değil mi? | Open Subtitles | أذا هي أحضرت حبوب الدواء الى هنا هذا يعني شي ما اليس كذلك؟ |
İlaçlarım unutkanlık yapıyor. | Open Subtitles | حبوب الدواء خاصتي تجعلني أنسى |