| Tek sırdaşın olacak kişiyi ruh eşin, sevgilin. | Open Subtitles | الشخص الذي سيكون الأقرب إليكِ نهائياً, توأم روحكِ أو حبيبكِ, |
| Şu arkadaşın, sevgilin değilse bundan memnun olduğumu söylemeliyim. | Open Subtitles | إذاً ، بما أن هذا ليس حبيبكِ فيجبأنأقولأننيسعيدٌبهذا.. |
| Uh, pekala, o gerzek, yani erkek arkadaşın. | Open Subtitles | حسناً, أنتِ تافهة, لأنه حبيبكِ في النهاية. |
| Telefondaki erkek arkadaşın mıydı? | Open Subtitles | هل كان حبيبكِ من كنتِ تكلمينه على الهاتف ؟ |
| Bana Sevgilini savunabileceğini, benim de bunu kabul edeceğimi mi düşündün? | Open Subtitles | تظنّين أن هذا كافٍ كي تدافعي عن حبيبكِ أمامي، وأتقبّل ذلك؟ |
| Geri zekalı sevgilin sana mesajımı iletmedi, değil mi? | Open Subtitles | حبيبكِ الأحمق لم يسلمكِ رسالتي، أليس كذلك؟ |
| Seni hiçbir şeyin etkilemediği zamanları bilirim. Artık sen de sevgilin kadar duygusalsın. | Open Subtitles | أتذكر عندما كنتِ لا تتأثرين الآن أصبحت عاطفية مثل حبيبكِ |
| sevgilin hâlâ bebeğin gözünü çıkarmaktan korkuyor mu? | Open Subtitles | ، أمازال حبيبكِ خائفاً بأن يفقا عين الجنين ؟ |
| sevgilin benim gibi nefis bir kadın için çok çirkin. | Open Subtitles | حبيبكِ ليس جذاباً لدرجة تعجب إمرأة رائعة مثلي. |
| sevgilin hakkında söylediğin her şey tümüyle Bakıcılar Kulübü Gizemi 12. | Open Subtitles | كل شيء سبق وأخبريتنا بهِ عن حبيبكِ مقتبس من رواية أسرار جليسات الأطفال |
| Biliyordum, Duduley'i de, senin sevgilin de biliyordu .ama umursamadı. | Open Subtitles | لقد علمتُ ذلك , ودادلي حبيبكِ المتزوج علمه ايضا ولم يأبه |
| erkek arkadaşın senin kulağına seni sevdiğini fısıldıyor. Seni seviyorum. | Open Subtitles | إنّها حينما همس حبيبكِ بأذنكِ بأنه يحبّكِ. |
| erkek arkadaşın senin kulağına seni sevdiğini fısıldıyor. | Open Subtitles | إنّها حينما همس حبيبكِ بأذنكِ بأنه يحبّكِ |
| erkek arkadaşın böyle pantolonlar giymişse, yakışır mı yakışmaz mı? | Open Subtitles | لو إرتدى حبيبكِ سراويل كهذه هل ستكون جميله أم لا ؟ |
| Beraber yaşadığın yeni erkek arkadaşın hakkında bir şey duymak cidden istemiyorum. | Open Subtitles | إذا أنا حقاً لا أحتاج إلى السماع عن حبيبكِ الجديد الذي تعيشين معه، إتفقنا؟ |
| Sevgilini tekrar hayata döndürebilirim. | Open Subtitles | ٍاقوم باتخاذ الإجراءات اللازمة كي أعيد حبيبكِ إلى الحياة |
| Erkek arkadaşının şehre geldiği tek hafta sonunu neden partiye ayırdın? | Open Subtitles | لماذا تهدرين اليوم الوحيد الذي سيكون به حبيبكِ بالبلدة على حفلة ضخمة؟ |
| Yani, erkek arkadaşını destekledin kardeşinin garajında uyumasına izin verdin. | Open Subtitles | أقصد، أنتِ دعمتِ حبيبكِ تسمحين لشقيقك بأن يسكن في المرأب |
| Peki. Sevgilinin ölü bulunduğunun gününde neden iştesin? | Open Subtitles | ما سبب حضوركِ العمل بنفس اليوم الذي تمّ العثور فيه على حبيبكِ ميتاً ؟ |
| Sadece erkek arkadaşınla sevişmek istedin. Suç değil ki. | Open Subtitles | انت فقط تريدين ممارسة الجنس حبيبكِ, تلك ليس جريمة. |
| sevgilinden. | Open Subtitles | حبيبكِ |
| Yedi yıl sonra, eski sevgilinle hâlâ iletişim içindesin... ve buraya onu görmek için geliyorsun. | Open Subtitles | أنه شيء واحد للبقاء على أتصال مع حبيبكِ السابق بعد كم , 7 سنوات ؟ أنه شيء أخر تماما أن تأتي كل هذه المسافة هنا لرؤيتهِ. |
| ♪ Senin erkeğin olmak istiyorum ♪ | Open Subtitles | ♪ سأكون حبيبكِ ♪ ♪أخبريني بأنّكِ تُحبيني ♪ |
| Küçük erkek arkadaşına bak. Küçük erkek arkadaşına bak. | Open Subtitles | إنظري إلى حبيبكِ الصغير إنظري إلى حبيبكِ الصغير |
| Erkek arkadaşınızı kontrol altında tutun, olur mu? | Open Subtitles | حاولي السيطرة على حبيبكِ هنا |