"حبّنا" - Translation from Arabic to Turkish

• Aşkımız
• aşkımızı
• aşkımızın
• aşk
• sevgimizi

Birlikte olmasak bile, Aşkımız orada bir yerde bizi bekliyor olacaktır.
حتى إذا لم نَستطيعُ أَنْ نَكون سوية، حبّنا دائماً سَيَكُونُ هناك

Aşkımız ailelerimizi yeniden bir araya getirebilir. Bu ölümcül lanete bir son verebilir.
حبّنا يمكنه أن يعيد لم شمل عائلتنا يمكنه أن يضع حدّاً لهذه اللعنة المخيفة

Orada birbirimize aşkımızı ifade edeceğiz. Hem de başından beri yapmamız gerektiği şekliyle.
حيث سنعبّر عن حبّنا بالطريقة المفترضة علينا

Babam aşkımızı kabul etti.
قبل الأبّ ب ضوء حبّنا

Sadece sen ve aşkımızın olduğu ıssız bir adaya kaçmak isterdim.
أتمنى أن أهرب معك إلى جزيرة مهجورة حيث لا يوجد شيء سوى حبّنا

Hayır, burası hala bizim aşk çöplüğümüz ta ki..
-لا، هي لا تزال قمامة حبّنا حتى .. نجد لها اسم آخر

Bu dönemde, birbirimize azıcık acı vermemek uğruna sevgimizi azıcık saklamanın hissettirdiği utancı kabullenmeyi öğrendik.
نتعلم التعايش مع الشعور المخزي لكبح حبّنا قليلًا؛ لنحمي أنفسنا من بعض الألم لاحقًا. في مكان آخر أبعد من الطريق.

Bak artık en iyi halimdeyim. O da öyle ve Aşkımız müthiş olacak.
أنا بأفضل حالاتي اليوم و أظنّها كذلك و سيكون حبّنا مذهلاً جدّاً

Aşkımız, her zorluğa ve her şartta rağmen daima var olacak.
سيظلُّ حبّنا موجوداً دوماً، بالرغم من مرور الوقت و أحواله.

Aşkımız için bir başkasıyla evleneceğiz.
لأجل حبّنا نحن نَتزوّجُ شخص آخر

"İmkansız olduğunu söylese de onunla olmak istiyorum biliyorum, Aşkımız her sorunun üstesinden gelir"
"أريد أن أكون معه, حتى وبالرغم من أنّه أخبرني أنّ ذلك مستحيل" "أعلم أنّ حبّنا يمكنه أن يتغلب على أية عقبة"

Aşkımız bir kırmızı gül gibi.
حبّنا مثل وردة حمراء حمراء.

"Aşkımız ölümle bitmeyecek".
- - "حبّنا لا يَنتهي بالموتِ. "

Senin... Senin yardımın aşkımızı mümkün kıldı.
مساعدتك جعلت حبّنا ممكناً.

"aşkımızı ispatlamak" gibi.
مثل، أثبتنا حبّنا.

Birbirimize.... ...tekrar aşkımızı ispat edebiliriz.
نستطيع... إثبات حبّنا لبعضنا مرّة أخرى.

Ama biliyorum ki aşkımızın gücüyle onu bulacaksın.
لكنّي أعرف أنّكِ بقوّة حبّنا ستعثرين عليه

Sadece ultrason değil, bebeğim. O fotoğraf, aşkımızın bir ifadesi.
لا، هو ليس فقط sonogram، عسل، هو a صورة تعبير حبّنا الجميل.

Bir hafta boyunca aşkımızın hatırasına bakıp bakıp güldük.
ضحكنا لأسبوع حول بقعة حبّنا.

Ne tatlı, değil mi? aşk ne yüce bir şey, değil mi?
هذا حلو, أوليس حبّنا بكبير ؟

aşk hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
لاتعرف شيء عن حبّنا.

sevgimizi sahte çikolatayla mı almaya çalışıyorsun?
هي شجرة دائمةالخضرةمنفصيلةالبقوليات ماذا ؟ هل تحاول أن تشتري حبّنا

Karşılığında sevgimizi ve yardımlarımızı alacaksınız.
وفي المقابل، ستتلقّون حبّنا وإحساننا