Yani, elbette hayatımın aşkı tarafından terk edilmiştim ama bundan daha fazlası vardı. | Open Subtitles | أعني ، بالطبع ، لقد هجرني حبّ حياتي ولكن كان الأمر أكبر من ذلك ثمَّ خطر ببالي شئ |
- Benden ne istiyorsun? - Tuhaf. hayatımın aşkı tıpa tıp sana benziyordu. | Open Subtitles | أتعلمين، هذا طريف، حبّ حياتي بدَت مثلك تمامًا. |
hayatımın aşkı ol. Beni ondan nefret ettiğinden daha çok sev. | Open Subtitles | كُن حبّ حياتي فحسب، حبّني أكثر ممّا تكرهه. |
Onu tanıdığımdan itibaren nasıl biri olduğunu anladığımdan itibaren o, benim hayatımın aşkıydı. | Open Subtitles | إنه حبّ حياتي وحتّى الموت منذ اللحظة التي أدركت فيها وجوده من هو وكيف كان |
- Sen hayatımın aşkısın. | Open Subtitles | أنتِ حبّ حياتي. |
Şans eseri hayatımın aşkını buralarda dolanırken görmüş olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | ألم تري حبّ حياتي تُمضي في هذه الأرجاء مصادفة؟ |
"Bu mektup, içten bir teşekkür mektubudur çünkü Wallflower olmasaydı, hayatımın aşkıyla tanışamaz ve üç harika çocuğumuza sahip olamazdım. | Open Subtitles | "هذه رسالة تعبّر عن إمتناني الصادق لأنه لولا وجود "وُولفلاور" لما وجدت حبّ حياتي وحصلت على ثلاثة أبناء رائعين." |
hayatımın aşkı, bu eve hoş geldin. | Open Subtitles | حبّ حياتي انتِ مرحّب بكِ في هذا البيت |
Bence hayatımın aşkı olabilirdin. | Open Subtitles | أعتقد انه يمكن أن تكوني حبّ حياتي |
hayatımın aşkı, bilinmeyen bir cehenneme mahkum edildi. | Open Subtitles | حبّ حياتي التي زُجَّ بها لجحيم مجهول. |
- Merhaba Denise, hayatımın aşkı. | Open Subtitles | مرحباً ، دنيس ، حبّ حياتي |
Chandler hayatımın aşkı. | Open Subtitles | تشاندلر هو حبّ حياتي. |
Abhay Sharma. Ve bu Alisha, hayatımın aşkı. | Open Subtitles | (أبهاي شارما وتلك كانت (أليشا)، حبّ حياتي |
Sadece hayatımın aşkı beni terk ediyor. | Open Subtitles | فقط حبّ حياتي تترك البيت. |
Daima hayatımın aşkı olacaksın. | Open Subtitles | ستكونين دائمًا حبّ حياتي. |
Fakat, gerçek şu ki, O hayatımın aşkıydı ben ise onun alışkanlığıydım. | Open Subtitles | في الواقع لقد كان حبّ حياتي و أنا كنتُ عادته |
Kızım değildi o benim. hayatımın aşkıydı. | Open Subtitles | هي لم تكن ابنتي لقد كانت حبّ حياتي |
O hayatımın aşkıydı. | Open Subtitles | لقد كانت حبّ حياتي |
Sen hayatımın aşkısın. | Open Subtitles | كلا، أنت حبّ حياتي |
Sen hayatımın aşkısın. | Open Subtitles | أنتِ حبّ حياتي |
Sen hayatımın aşkısın. | Open Subtitles | أنت حبّ حياتي. |
Daha yeni hayatımın aşkını kaybettim! | Open Subtitles | خسرتُ للتّو حبّ حياتي! |
Nik hayatımın aşkını aldı benden! | Open Subtitles | -طبعًا عليّ ذلك، (نيك) سرق حبّ حياتي ! |
hayatımın aşkıyla beraberdim ama onu kendimden uzaklaştırdım. | Open Subtitles | لقد إنتهى الأمر لقد إمتلكتُ حبّ حياتي و قد ... .. |