Böylece, nasıl büyüdüklerini, neye ihtiyaç duyduklarını ve yüzeyde nasıl yaşadıkları üzerine çalışabileyim. | Open Subtitles | حتى أتمكن من معرفة كيفية نموها, وماتطلبته لذلك و كيف عاشت على السطح |
U.S.B. onların ağında açık bir kapı bırakacak Böylece ben de alarmlarını kapatabileceğim. | Open Subtitles | اليو إس بي سيثبت المخترق في شبكتهم حتى أتمكن من إطفاء إنذاراتهم الخارجيه |
Uzun lafın kısası, herkes kendi kalori değerini takip edip bana rapor edecek Böylece ben de değerleri özel dosyama kaydedeceğim. | Open Subtitles | إذن في الأساس على الجميع أن يحفظ بسجل لحساب سعراته الحراريه ويرفعها كتقرير إليّ حتى أتمكن من وضعها في مجلدي الخاص |
Ve şimdi sahneye iki çok özel insanı davet etmek istiyorum, ki Böylece kişisel müzik aletinin nasıl bir şey olabileceğine dair örnek verebilirim. | TED | وأود دعوة شخصين مميزين للمنصة حتى أتمكن من إعطاء مثال لكيف ستبدو الأجهزة الشخصية |
Korumalardan biriyle ilgilenmeni istiyorum... ben de yapının tepesine çıkıp... sniper'ı halledeceğim. | Open Subtitles | لابد أن تقتل أحد الحراس حتى أتمكن من الصعود إلى أعلى المبنى |
Buraya gelip, bir hafta geçirmemi, bir konuk gibi davranmamı, doktora gitmeyi reddeden karısını Böylece muayene edebileceğimi rica ediyordu. | Open Subtitles | أن أحضر إلى هنا لقضاء عطلة نهاية الأسبوع و أن أتظاهر بأننى ضيف حتى أتمكن من فحص زوجته التى رفضت زيارة الطبيب |
Evet, Böylece sen ve ben tek başımıza gezebiliriz. | Open Subtitles | نعم، حتى أتمكن أنا وأنت من أن نخرج بمفردنا |
Ben, devlette memur olarak çalışmayı istiyorum ki Böylece sırları satabileceğim. | Open Subtitles | حسناً، أنا كنت أأمل أن أحصل على وظيفة في الحكومة كما تعلمين، حتى أتمكن من بيع الأسرار |
Böylece ateşe atıp, yanışını izleyebilirim. | Open Subtitles | حتى أتمكن من رميه في النار ومشاهدته وهو يحترق. |
Ağzımı temizlemek için bir yudum su içtim Böylece çorbanın tadını daha iyi alabileceğim. | Open Subtitles | انا اريد سوى رشفة من الماء لتنظيف فمي حتى أتمكن من تذوق الحساء الخاص بك على نحو أفضل. |
Ama bana bu patenleri verdiler Böylece girişe kadar kayabiliyorum. | Open Subtitles | لكن أعطوني هذه الزلاجات حتى أتمكن من الوصول للمصنع |
Böylece seni ömür boyu hapse tıktırabilirdim. | Open Subtitles | حتى أتمكن من إلقائك في السجن لمدى الحياة |
- Hayır, gözlerimi kapamıştım, Böylece daha iyi konsantre olup anlıyorum. | Open Subtitles | أوه، لا، كنت قد أغلقت عيني حتى أتمكن من التركيز وأعتبر كل ما في و |
Nice'e olan yolculuğumu iptal ettim, Böylece eve gelip sana arkadaşlık edecektim. | Open Subtitles | الغيت رحلتي إلى نيس حتى أتمكن العودة الى أرض الوطن والحفاظ على الشركة لك. |
Kendimi banyoya kapattım ve orada oturdum Böylece biraz soluklanabildim. | Open Subtitles | حبست نفسي في الحمام و جلست هناك حتى أتمكن من إلتقاط أنفاسي |
Beynime, geçiş yapabilmesi için zaman vermen gerekiyor Böylece içimdeki sese kulak verebilirim. | Open Subtitles | أريد منح دماغي الوقت للانتقال حتى أتمكن من معانقة قردي الداخلي |
Pam hem asistanım hem de şoförüm olarak geliyor Böylece işime odaklanabileceğim. | Open Subtitles | سأتي بام معي بصفتها مساعدتي و سائقتي حتى أتمكن من التركيز. |
Böylece anne-babası ile tanışacağım. | Open Subtitles | أنا ذاهبة إلى منزله لـ تناول العشاء حتى أتمكن من مقابلة والديه |
Lütfen elbiseni yazlıkta bırak bu sayede seninle birkaç kelime konuşabiliriz. | Open Subtitles | اتركي من فضلكِ عنوانك في الحديقة حتى أتمكن أن أتحدث إليك وأنا متنكر |
böylelikle yeni Pyramid için ilk sırayı kapmış olacağım. Psst. | Open Subtitles | حتى أتمكن أن أكون الأولى في الصف لأجل الهرم الجديد |