"حتى اتمكن" - Translation from Arabic to Turkish

• için

Dr. Drake Ramoray'i izleyebilmek için derslerimi ayarlardım "Days of our Lives"ta.
لقد نظمت دروسى حتى اتمكن من مشاهدة دكتور داريك رامورى فى مسلسل ايام من حياتنا

Duruşmadan sonra, sırf uyuyabilmek için danışman tavsiyesi almak zorunda kaldım.
بعد المحاكمه اضطررت لذهاب لطبيب نفسي.. حتى اتمكن من النوم

Onu düzgün muayene edebilmem için daha fazla ışık lazım. Onu laboratuara getirebilir miyiz?
أنا أحتاج للمزيد من الإضائة حتى اتمكن من تفحصه بشكل صحيح هل يُمكننيّ أن آخذه إلى المُختبر؟

Fakat geçinmem için hırdavat dükkânımı açmam lazım, ama Çinli çocuk yüzünden tıkandım kaldım.
حتى اتمكن من اطعام نفسي و الولد الصيني الذي انا عالق معه

Ufak birkaç şeyi açıklığa kavuşturabilmek için çağırdım seni.
طلبت منك أن تأتي حتى اتمكن من توضيح بعض الامور

Görevin bir parçası olabilmek için yalan söyledim.
لقد كذبت حتى اتمكن من ان اكون جزء من المهمة

Eskiden geceleri gözlerimi kapatabilmek için ne bulursam içerdim.
سأعتاد على شرب زجاجة من اي شيء فقط حتى اتمكن من إغماض عيني ليلا

Her yaz, Hampton'a gitme sebebim, ...varlık içinde yetiştiğim zamanları unutmamak için.
اعني، هذا هو السبب اضطراري للذهاب للوطن في الصيف لهامبتونز حتى اتمكن من احتضان ميراثي الأبيض

Hemen pişmanlık bastı. Yeni gövde için üç faturayı kesmeliyim.
وانا نادم , يجب ان لا اسدد ثلاث فواتير حتى اتمكن من شراء واحد جديد

Oğlum Jake, kızını bulmana yardım etmem için beni sana yönlendirdi.
ولدي, جيك, لقد قادني اليكي حتى اتمكن من مساعدتكي في ايجاد ابنتكي

Bazen uyuyabilmek için ormanda koşmam gerekir.
اركضٌ بالغابه مِن حين الى اخر ، حتى اتمكن من النوم

Çok önemlisin ve seni buradan çıkarmalıyız ama yardım etmem için Doktorla son konuşmanızı öğrenmeliyim.
انت هام جدا و نحن بحاجة لأخراجك من هنا لكن حتى اتمكن من مساعدتك احتاج لمعرفة اخر محادثة لك مع الدكتور

Adamın birini zevke getirmek için tıbbı bitirmedim ben.
انا لم اتخطى مدرسه الطب حتى اتمكن من ايصال رجل الى نشوته.

Hava biraz daha soğursa, onun karnını yarıp donmasını önlemek için ellerimi içine sokmam gerekebilirdi.
أنا أفكر فى الحصول على بروده اكثر،... انا افكر فى اللعب معه بالعصا حتى اتمكن من تدفئه يدى

Bak, eve gidebilmek için buradaki işimi bitireceğim. Böylece Jennifer ile evlenebilirim ve onu çivileyebilirim.
انظر, انا اضيع وقتي هنا حتى اتمكن من العوده للمنزل, كي استطيع الزواج بجنيفر, لذلك هذا الشي الوحيد الذي يجعلني اقترب منها.

Duruşmadan sonra, sırf uyuyabilmek için danışman tavsiyesi almak zorunda kaldım.
حتى اتمكن من النوم لقد كان هناك الدليل

Sana bunu getirebilmek için.
حتى اتمكن من اعطائك هذا

Sana yardım edebilmek için.
حتى اتمكن من مساعدتك