"حتى استطيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • ki
        
    • kadar
        
    • için
        
    Yine de senin okulun bitene kadar beklerim herhalde ki Darry'ye faturalar ve ıvır zıvır için yardım edebileyim. Open Subtitles انا غالبا سأنتظرك حتى تخرج من المدرسة حتى استطيع ان اساعد داري مع الفواتير وتلك الاشياء
    Asıl konu, senin gitmen lazım ki ben de hayatımı huzur içinde yaşayabileyim. Dinle, dostum. Open Subtitles الموضوع هو انك يجب ان تغادر هذا المكان حتى استطيع ان اعيش بسلام
    Cep telefonunu bir dinleme aygıtına çeviriyorum ki üvey babanı izleyebileyim. Open Subtitles إنى أحول هاتف محمول إلى جهاز تنصت , حتى استطيع التنصت على زوج أمك
    Bu işin ne kadar süreceğini biImiyorum. Eric, BerkeIey'e gidecek. Ben de girebiIirim. Open Subtitles لاني ظننت ان القضية ستتأخر حتى استطيع جعل ايريك يثق بي في الجامعة
    Yaşıtım çocukları ne kadar hızlı diğer yöne itebildiğimi göreyim diye mi? Open Subtitles حتى استطيع أن أرى مدى سرعتي في جعل الرجال الذين في عمري
    - Doğru röntgeni alabilmek için nerenin acıdığını öğrenmem gerekiyordu. Open Subtitles احتاج لمعرفة مكان الألم حتى استطيع طلب الاشعة السينية الصحيحة
    Git burdan ki para kazanabileyim Open Subtitles أخرجي من هنا الآن حتى استطيع جلب الأموال لكِ
    Evet, kızları sınıfa kadar takip edip ders programlarını ezberlerim, ki onlardan önce oraya varabileyim. Open Subtitles حتى استطيع ان اتباهى عندما يصلون إلى هنا
    Rehin bırakmak için ödünç alıyorum ki nişan yüzüğümü geri alabileyim. Open Subtitles انا أستعيرها لأرهنها حتى استطيع استعادة خاتم الخطوبة.
    Bana ne olduğunu söyleyin ki anlayabileyim Küçük Hanım! Open Subtitles ينبغى ان تخبرينى ماذا جرى حتى استطيع ان افهم يا انستي
    FBI'ın bilgilerine ulaşmamı sağla ki onların gördüklerini ben de görebileyim. Open Subtitles أمنحني صلاحية الدخول إلى المباحث الفيدرالية حتى استطيع رؤية ما الذي يقومون به
    Hayır, sadece gözlerine dik dik bakıyorum ki... - ...uyuyakalırsan seni görebileyim. - Aynen. Open Subtitles لا فقط نحدق لأعين بعضنا البعض حتى استطيع رؤيتك وأنت تغرق في النوم
    Onları kontrol altına alın ki ben de Jeffrey'nin nerede olduğunu bulabileyim. Open Subtitles فقط قومو بتأمينهم حتى استطيع ايجاد اين جيفري
    Tüm istediğim sizden oturma odasını iyice boşaltın ki Kevin'a yeni Opera dansımdan bir şeyler gösterebileyim. Open Subtitles كل ما اريده هو ان تُبعد الاثاث من غرفة المعيشة حتى استطيع ان اُري كيفن بعضاً من رقصات الاوبرا الجديدة
    Ama farkettim ki, etrafta bir aktör olarak dolanmak, bu durumun içindeki alıntılar yeterli değildi, tırmanmam gereken bir dağ, çıkmam gereken bir seyahat olmalıydı. TED ولكنني أدركت بانني بينما كنت أتلاعب بتركيب النص كممثل بان سلسلة من الصوت والكلام لا يكفي يجب ان يكون هناك جبل حتى يمكننا تسلقه يجب ان يكون هناك رحلة حتى استطيع ان اخوضها
    Gitmesini istedim ki kapıyı kapatabileyim. Open Subtitles كنت اريدها فقط ان تخرج حتى استطيع ان اغلق الباب -لم تدفعنى؟
    Orayı sevdiğini biliyorum. İçeri gir ve benimle buluşana kadar alışveriş yap. Open Subtitles وأنا أعلم أنكِ تحبين ذلك المحل اذهبي إلى المحل وتسوقي حتى استطيع مقابلتك
    Ben de yeniden ayaklarımın üzerinde duruncaya kadar Chris'in dolabına yerleştim. Open Subtitles وبعدها انتقلت إلى دالوب كريس مواقتا فقط حتى استطيع ان ارجع على قدمي مجددا
    Bu akşam gidip birkaç soru sormayı düşünüyordum, iyi izlenim yaratmak için. Open Subtitles وكنت سأذهب لا اسأل بعض الاسئله فقط حتى استطيع ان ابدا بتفريقه
    Başka yerde çalışmadığımız için bu sayede ne zaman istesek izin yapıyoruz. Open Subtitles حافظنا على ذلك حتى استطيع ان احصل على راحة لو اردنا ذلك, فليس هناك وظيفة اخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more