"حتى تتمكّن" - Translation from Arabic to Turkish

    • için
        
    Boşlukları doldurmak için dahi olman gerekmez. Open Subtitles لست بحاجةٍ لأن تكون عبقرياً حتى تتمكّن من ربط الأمور
    Bir enstantane yakalamak için ... Kung-Fu tekniği kullan. Open Subtitles استخدم تقنيات الكونغ فو حتى تتمكّن من التقاط صورة ..
    İçine bakman için seni kaldırayım mı? Open Subtitles أتريدني أن أرفعكَ حتى تتمكّن من رؤية ما بالداخل؟
    Hız cezanı ödemen için seni Belediye'ye bırakırız. Open Subtitles سننزلكَ في دار البلديّة حتى تتمكّن من تسديد مخالفة تجاوز السرعة
    Güvenlik kameralarına yakalanmadan arka pencereden çıkabilmek için kullanmış. Open Subtitles لقد اِستخدمته لفك الحاجز الأمني حتى تتمكّن مِن الخروج مِن النافذة الخلفيّة بشكل غير مرئي.
    Bazı küçük uçaklarda sinyal verici bulunmuyor, bu yüzden onları sadece radarda görebilirisin, ancak tespit için bu daha fazla zaman demektir. Open Subtitles بعض من الطائرات الأصغر ليس لديها دوماً جهاز راديو، حتى تتمكّن من رؤيتها على الرادار، لكنّه يستغرق وقتاً أطول لتحديدهم.
    Sonrasından bahsediyorum biliyorsun Böylece görevin bitince de iyilik için savaşmaya devam edebilirsin. Open Subtitles أنا أتحدّث عن وقتٍ لاحق، حتى تتمكّن من مواصلة، القتال من أجل قضيّة نبيلة بعد إنتهاء ولايتك.
    Eğer bunu yaparsan, adını temize çıkarırım böylece masumlara yardım etmek için geri gidebilirsin. Open Subtitles إن فعلت، سأبرّئ ساحتك حتى تتمكّن من العودة إلى مساعدة الأبرياء
    Laptopuna erişebilmek adına ona şifreni vermen için seni manipüle etti. Open Subtitles لقد تلاعبت بك لإعطائها كلمة مرورك حتى تتمكّن من الولوج إلى حاسوبك.
    futbol oynamak için birinin işini elinden almasına göz yumuyorsun. Open Subtitles تدع أحدهم يأخذ وظيفتك حتى تتمكّن من لعب الكرة.
    Bunun üzerine Sahar, Ladjavardi'ye kaçmak için Hamid'i zehirledi. Hiç mantıklı değil. Open Subtitles )سحر) تقوم بتسميمه حتى تتمكّن من الهرب مع (لادجافاردي(
    Cam, sandalyeyi alman için sana bir mektup yazacak mı? Open Subtitles ماذا؟ هل ستكتب لك (كام) رسالة حقاً حتى تتمكّن من الحصول على المقعد؟
    Karısı için yas tutan Jason'ı hedef almışlar, böylece kasaya girebilmişler. Open Subtitles هي إستهدفت (جايسون)، الذي هو حزين على زوجته حتى تتمكّن من الحصول على إذن لدخول الخزنة.
    Onun izlemesi için! Open Subtitles حتى تتمكّن من مشاهدته
    Beni yalnız yakalayıp soru sormak için bahaneler uyduruyorsun daha sonra olayın üstünü kapatıyorsun biz de böyle bir şey olmamış gibi davranıyoruz artık bunu yapmıyorum, tamam mı? Open Subtitles -تختلق عذراً لتنفرد بي حتى تتمكّن مِن سؤالي شيئاً، ومِن ثمّ تقوم بإنكار ذلك، وبعدها علينا القيام بتلك الرقصة التافهة، و...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more