Ve bunun milyonlarca enstrümanla nasıl kullanabileceğimizi düşündüm böylece şarkıları bir stadyumu doldurabilirdi. | Open Subtitles | وحائطه الموسيقي الأسطوري، وكيف إستخدم، الآلاف من الأدوات حتى تستطيع أغانيه ملائمة المسرح. |
Çocuğunun sağlıklı olmasını istiyor, böylece pazara gidebilir evde kalmak zorunda olmaz. | TED | هي تريد أن يكون طفلها سليما معافى, حتى تستطيع الذهاب إلى السوق و لا تضطر البقاء معه في المنزل. |
Daviana'nın etkisi birkaç yıl önce bütün arkadaşlarına Facebook üzerinden ulaşıp onlardan 'peni'lerini(0,01 dolar) bağışlamalarını istemesiyle başladı. böylece kızların eğitimine destek olacaktı. | TED | بدأ أثر دافينيا منذ عدة سنوات. عندما طلبت من كل أصدقاؤها على الفيس بوك التبرع بقروشهم. حتى تستطيع تمويل تعليم الفتيات. |
Beni otel odasına atasın diye mi? | Open Subtitles | حتى تستطيع أن تضعنى فى غرفة الفندق وحيدة |
Baban burayı sen dans et diye mi kurdu? | Open Subtitles | هل قام والدك ببناء هذا المكان حتى تستطيع أنت الرقص؟ |
böylece kürek çekebilmeniz için dengeyi daha kolay sağlayabilirim. | Open Subtitles | لذلك علي إعادة توازن القارب حتى تستطيع التجديف في المقدمة |
böylece gözlüğü çıkarıp takabiliyorsunuz. | Open Subtitles | هو الشريط المربوط بها حتى تستطيع أن تخلعها وتلبسها بسهولة. |
Babana söyleyeyim de bodrumu da sulasın, böylece sen biraz egzersiz yaparsın. | Open Subtitles | ساجعل والدك يملأ القبو حتى تستطيع التدرب. |
Daima bizim aramıza sızıyor, böylece her şeyi kontrol edebiliyor. | Open Subtitles | انها دائما تزرع نفسها كالوتد بيننا حتى تستطيع السيطره على كل شئ |
böylece vekaletname alabilir, babanın parasını kontrol edebilirdin. | Open Subtitles | حتى تستطيع الحصول على التوكيل وتتحكم في أمواله |
Kulaklarını kesip, kıçına sokacağım, böylece kıçını tekmelediğimi duyabilirsin! | Open Subtitles | سأقطع أذنيك واقحمهما في مؤخرتك حتى تستطيع سماعي وأنا أركل مؤخرتك |
Beraber son gecelerinde, kız sevgilisinin gölgesi çizmiş, böylece beraber oldukları son anlarda sevgilisinin nasıl göründüğünü hep hatırlayabilecekmiş. | Open Subtitles | لذا في آخر ليلة لهما معا قد رسمت من خطوط ظل حبيبها حتى تستطيع تذكر كيف كان في آخر اللحظات الذي هم فيه الآن |
Kafanda bir fotoğraf oluşturmayı dene... böylece işler zorlaştığında rahatlamak için hatırlarsın ki işler hep zora gider. | Open Subtitles | حاول أن تلتقط لها صورة في عقلك حتى تستطيع أن تستمتع بها عندما يصبح الزمان صعبا كما يفعل دائما |
Onu almak için durduk, morga götürecektik... ..böylece ailesi onu teşhis edecekti, cenaze töreni düzenleyeceklerdi. | Open Subtitles | توقفنا لإلتقاطها نأخذها الى المشرحة حتى تستطيع الأسرة التعرف على الجثة نمنحه دفن صحيح |
böylece kendini şu anki kadar iyi hissetmediğinde çıkarıp kullanabilirsin. | Open Subtitles | حتى تستطيع ان تتغذى منها عندما لا تشعر بانك جيد كالان |
Eğer bu doğru olsaydı kayıt altına aldırırdı. böylece kızını ondan uzaklaştırabilirdi. | Open Subtitles | ولو كان ذلك صحيحاً، لوضعته بالسجل حتى تستطيع أن تبعده عنها |
böylece sende rahatlar ve tüm sandal sana kalır | Open Subtitles | حتى تستطيع أن تتنطع و تأخذ كل المساحة وحدك. |
Yani 'biraderler'le takılmak istiyorsun böylece biraz amcık bulabileceksin, ha? | Open Subtitles | اذن ان تريد مرافقة الاخوة حتى تستطيع ممارسة الجنس؟ |
Son beş haftada, öğlene kadar dün geceki sürtükle uyu diye mi yaptım? | Open Subtitles | في الأسابيع الخمس الماضية حتى تستطيع النوم في المساء |
Neden, böylece burayı temelli alabilesin diye mi? | Open Subtitles | لماذا , حتى تستطيع أخذ هذا المكان للأبد ؟ |
Beni tekrar dondurasın diye mi? | Open Subtitles | حتى تستطيع أن تجمدني مرة أخرى ؟ |