Ama bilmek kadar hangi detayları dışarıda bıraktığımız da önemlidir ki, böylece ana fikir halen geçerli olsun. | TED | و لكن المهم أيضا هو معرفة أي تفاصيل لا تستحق ان تروى حتى نستطيع توصيل الهدف الرئيسي من القصة. |
Gerçekleşen şeyleri gözden geçirme yolu böylece sonra kullanabiliriz. | TED | انها طريقة لمعالجة ما يحدث حتى نستطيع استخدامه لاحقا. |
Grönland buz tabakası altında gizli bu sırları açığa çıkarmaya çalışıyoruz, böylece deniz seviyesi yükselmesi hakkında daha iyi plan yapabiliriz. | TED | نحاول كشف هذه الألغاز المخفية في الصفيحة الجليدية في غرينلاند حتى نستطيع التخطيط بشكل أفضل لجعل مستوى البحر ثابتاً |
Sinyali takip edebilelim diye telefonunu burada bıraktı. | Open Subtitles | ترك هاتفه الخليوي هنا. حتى نستطيع تعقب إشارته. |
Biz büyük silahları ve kokaini taşımaya devam edebilelim diye RICO'yu durdurdu. | Open Subtitles | (وضع دبوس لإيقاف قضية (الريكو حتى نستطيع إبقاء نقل الأسلحة والمخدرات |
Cephane arabalarından birini suya mümkün olduğu kadar yaklaştırın böylece son çare olarak kullanabiliriz. | Open Subtitles | وأحضر إحدى عربات الذخيرة للمياه حتى نستطيع إستخدامها كدفاع أخير |
Evet, böylece defalarca bakabiliriz. | Open Subtitles | نعم ، حتى نستطيع مشاهدته مراراً وتكراراً |
Antonio'ya bir erkek arkadaş bulacağıma söz verdim böylece oynayacak birisine sahip olacağım. | Open Subtitles | لقد وعدت انتونيو انى سوف اجد لنفسى صديق حتى نستطيع ان نلعب معا كل ليلة |
Oyun oynamak ister misin,böylece birbirimizi daha iyi tanırız? | Open Subtitles | هل تريدون أن نلعب حتى نستطيع أن نتعرف على بعضنا؟ |
Ona tam olarak ne yaptıklarını bilmiyorum, Tony. Ancak eğer görevini yaparsan onu serbest bırakmaları emrini verdim, böylece onu sana geri gönderebiliriz. | Open Subtitles | لقد أمرتهم أن يتركوها بالكاد حية حتى نستطيع أن نعيدها لك |
Tavşan Ayağı'na verici koyarız böylece yerini öğreniriz. | Open Subtitles | أنا أقترح أن نقوم بأخذ قدم الأرنب حتى نستطيع تعقبه و أنت تعرف |
Biraz sesini kısabilir misin? böylece biraz konuşabiliriz? | Open Subtitles | هل يمكنك تخفيضه قليلا حتى نستطيع أن نتكلم؟ |
Er ya da geç görecekler. Ama şu anda onları oyalamak için size ihtiyacımız var, böylece kızınızın yerini tespit edebiliriz. | Open Subtitles | في نهاية المطاف، لكن الآن نحتاج منك أن تماطلهم بما يكفي حتى نستطيع تحديد مكان ابنتك |
böylece nükleer materyalin izini sürmeye devam edebileceğiz. | Open Subtitles | حتى نستطيع أن نعاود تعقب القضبان النووية |
böylece komşularına çaktırmadan buradan çıkarırız. | Open Subtitles | احاول ان اجد شيء اضعه فيه حتى نستطيع ان نخرجه بدون ان يشك جيرانك |
Robot laboratuvarına erişim iznine ihtiyacımız var, böylece çift önbellekli diflorosoid işlemcisini değiştirebiliriz... | Open Subtitles | نريد تصريح لدخول معمل الأليين حتى نستطيع تبديل المُعالج الخاص به أو ما بداخله |