Böylece yalnız kalıp daktilomun başına oturabilirim. | Open Subtitles | حتى يمكنني البقاء هنا وحيدا مع آلتي الكاتبة |
- Bu resmi Bay B için yapmışım Böylece onun anahtarlarını kullanarak depodan çıkabildim. | Open Subtitles | رسمت هذه للسيد بي حتى يمكنني استخدام مفاتيحه للخروج من غرفة التخزين |
Böylece 23 haberlerinden önce halka hitap etmek için yere inmiş olacağım. | Open Subtitles | حتى يمكنني التحدث إلى الشعب قبل أخبار الساعة 11 |
Bana yetki vermesi için ihtiyacım var Böylece trenin bombalanmasındaki şüpheliyi sorgulayabilirim. | Open Subtitles | حتى يمكنني التحقيق مع المشتبه به في حادث القطار |
Evet. Bana iyilik olarak, yardım edebileyim diye. | Open Subtitles | أجل, كخدمة لي, حتى يمكنني المساعدة. |
- Hayır, oluşturma. Sadece şifreyi ver Böylece istediğim zaman erişebilirim. | Open Subtitles | لان لا تدخلني، أعطني كلمة السر حتى يمكنني الدخول عليه في أي وقت |
Böylece arabanın yanındaki parti malzemelerini gizlice eve sokabilirdim. | Open Subtitles | حتى يمكنني إدخال الأشياء الخاصة بالحفل من السيارة إلى المنزل |
Şimdi ceketimin cebinden cep telefonumu çıkarıyorum Böylece bu adam parasını alsın. | Open Subtitles | أنا الآن أدس يدي بسترتي لإخراج هاتفي حتى يمكنني إحضار مال هذا الرجل |
Şimdi ceketimin cebinden cep telefonumu çıkarıyorum Böylece bu adam parasını alsın. | Open Subtitles | أنا الآن أدس يدي بسترتي لإخراج هاتفي حتى يمكنني إحضار مال هذا الرجل |
O kadar rahatsız ediciydi ki, sırtımı bir şeye verip durmak zorundaydım, Böylece bana doğru gelen her şeyi görebiliyordum. | Open Subtitles | لم يكن الوضع مريحاً هناك كان عليّ الوقوف بظهري لشئ ما، حتى يمكنني أن أرى أي شئ قادم نحوي |
Böylece o yeşil gözlerine bakıp... o harika dudaklarını öpebileceğim. | Open Subtitles | حتى يمكنني النظر لهذه العينين الخضراوتين واقبل شفتيك المثاليتين |
Sizden tek istediğim şey bana biraz zaman vermeniz ve nasıl ameliyat etmek istediğinizi bana anlatmanız, Böylece yaptığım şeyi yaparken kafamda canlandırabilirim. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منكِ هو ان تمهليني بعض الوقت حتى أقتنع بالجراحة التي ستجرينها حتى يمكنني تخيلها بينما أقوم بما أقوم به |
Çünkü, bize kendinden bahsetti ve Böylece onu daha iyi tanıyabildik. | Open Subtitles | لأنها تتحدث بشأن شخصيتها حتى يمكنني أن أتعرف عليها |
Eğer başka bir yol varsa, düşmanlarımı öğrenmek için, onların güçsüz yönlerini bulabilirim, Böylece onları yenebilirim. | Open Subtitles | طالما أن هناك طريقة أخرى لمعرفة أعدائي الكشفعننقاطضعفهم, حتى يمكنني هزمهم |
Atmosferi hidro-genetiksel aşılama yöntemi buldum. Böylece bulutları yontabiliyorum. | Open Subtitles | وجدت طريقة لنفخ الجوّ هيدروجينيا حتى يمكنني نحت الغيوم |
Bana yetki vermesi için babana ihtiyacım var, Böylece trenin bombalanmasındaki şüpheliyi sorgulayabilirim. | Open Subtitles | حتى يمكنني التحقيق مع المشتبه به في حادث القطار |
Böylece sadakatimi sunup size Halk Sarayı'na kadar eşlik edebilir ve orada hakkınız olan tahta çıkmanıza yardımcı olabilirdim. | Open Subtitles | حتى يمكنني أن أتعهد بولائي لك وأن أرافقك بالعودة الى قصر الشعب لا أضعك بمكانك الصحيح على العرش |
Bana uyacak bir yüz istiyorum Böylece şehirde yaşayıp normal bir hayat sürebileyim. | Open Subtitles | اُريد ملامحاً عادية حتى يمكنني الإختباء في المدينة و أعيش حياة طبيعية |
Onu taklit edebileyim diye babasının jestlerini ezberledim. | Open Subtitles | أقوم بحفظ إيماءات أبي حتى يمكنني تقليده |