Joan'ın hikayesi beni ölümüne ateşlendirdi. Burdan çıkmamıza çok az kaldı.. Hayır. | Open Subtitles | الذي أخبرتْ قصّتَنا مِن قِبل بثينة أَحترقُ حتّى الموت |
Bunu yapmaz. Hapisten ölümüne korkuyor. | Open Subtitles | لن يفعل ذلك إنّه خائف حتّى الموت من السجن |
6 yıl önce ölene kadar dövdüğün uyuşturucu satıcısı hariç. | Open Subtitles | سوى مروّج المخدّرات الذي ضربته حتّى الموت منذ 6 أعوام. |
Kutsal bir yeminle ölene kadar itaat edeceğine dair yemin ettin. | Open Subtitles | لقد قطعتِ وعداً رسميّاً بالطاعة حتّى الموت. |
Ezilmiş veya öldüresiye dövülmüş. Göçmenlerin gitmesiyle aynı zamanda sayılır. | Open Subtitles | تمّ دهسه وضُرب حتّى الموت بنفس الوقت الذي غادر فيه مُهاجريك تقريباً |
Kimlerle eşleştikleri önemli değildir utanılacak bir durum olduğundan dolayı diğerleri tarafından izlenir ve öldürene kadar ısırırlar. | Open Subtitles | لا يهمّ من يراهم عندما يمارسون الجنس ...سيتعقّبونهم بسبب الإهانة ويعضّونهم حتّى الموت |
Umarım kavgaya hazırsındır, prenses. Bu kez ölümüne olacak. | Open Subtitles | آمل أن تكوني مستعدّة للقتال أيّتها الأميرة، فهذا القتال حتّى الموت |
O köpeklerin başkanlık makamının avlusuna ölümüne dövüştürmek için konduğunu mu iddia ediyorsun? | Open Subtitles | إذن ، أنتَ تزعم أنّ الكلاب أجرت قتالاً حتّى الموت في باحة القصر الرئاسي؟ |
Şimdi dövüşün metodunu belirleyelim. ölümüne dövüşü öneriyorum. | Open Subtitles | دعونا نحدد الآن قواعد هذا القتال، سيكون قتالاً حتّى الموت. |
Az önce sırf sen istedin diye en yakın arkadaşımın ölümüne dövülmesini izledim. | Open Subtitles | راقبتُ للتو أعزّ صديق لي يضربُ حتّى الموت. |
Domuzlar uyurken silahlarınızın kabzasıyla, diğerlerini uyandırmadan onları ölene kadar dövebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك ضربهم حتّى الموت بعقب سلاحك دون أن توقظ أيّاً من رفاقهم |
Timsahlar, kurbanın etine dişlerini geçirir ve zihni iyice karışan avını boğulana ya da kan kaybından ölene kadar sağa sola savurur. | Open Subtitles | التماسيح تعض اللحم البشري لضحيّة وتلف مراراً وتكراراً إلى أن تشوّش الفريسة وتغرقها أو تنزف حتّى الموت |
Üç gece önce boğulmuş ve ölene kadar bıçaklanmış ardından yol kenarına atılmış. | Open Subtitles | لقد تمّ خنقها و بعدها تمّ طعنها حتّى الموت و بعدها تمّ رميها بجانب الطريق قبل ثلاثة ليالي |
Tüm adamları ölene kadar bu hisarı korumak için onunla birlikte kaldılar. | Open Subtitles | كلّ رجاله بقوا ليدافعوا عن هذا الحصن معه، حتّى الموت. |
Anakarada iki hafta sonra bir bara girip 3 kişiyi öldüresiye bıçakladı. | Open Subtitles | بعد مرور أسبوعين في البر الرئيسي دخل إلى حانة ما وطعن ثلاثة أشخاص حتّى الموت |
Gerçekten öldürdü. Levyeyle öldürene kadar dövdü. | Open Subtitles | لقد ضربه حتّى الموت بواسطة عتلة |
O kıza tecavüz etti ve daha sonra onu boğarak öldürdü! | Open Subtitles | لقد اغتصب تلك الفتاة ثمّ خنقها حتّى الموت |
Ondan ölesiye korkuyorlar. | Open Subtitles | تنجح كلّ مرّة يخافونها حتّى الموت |
Yaralanma ve hatta ölüm riski arttıkça, gerilim de tırmanıyor. | Open Subtitles | يشتد وطيس المعركة كما يشتد خطر الإصابة أو حتّى الموت |
Hastanın ödünü koparmana izin vermesi dışında şeyler istiyorsun ondan. | Open Subtitles | أنتَ تبغي شيئاً منها بخلاف إيقاف إخافة مريضتكَ حتّى الموت |
Öldürünceye kadar döveyim mi sizi şimdi? | Open Subtitles | أتريدني أن أصفعك حتّى الموت ؟ |
İki çocuk babası bir barmen bu adresteki eski bir meyhanenin erkekler tuvaletinde sopayla dövülerek öldürülmüş hâlde bulundu. | Open Subtitles | "ساقٍ، أب لولدين" "وجد مضروباً حتّى الموت في حمّام الرجال في حانةٍ في هذا العنوان نفسه" |