Bir de provalarımızı da Jack'in stüdyoda rezerve ettirdiği bat mitzvahlar arasında olacak şekilde planlamalıyız. | Open Subtitles | ويجب علينا أن نعيد ترتيب مواعيد التمارين حول خفافيش القانون اليهودي التي حجزها جاك في الاستوديو |
Peki, bakın, sadece 6 dakikalığına rezerve edebildiğim konser salonundaki vaktimi sizleri azarlayarak harcamayacağım. | Open Subtitles | حسناً أنظروا، أن لن أقوم بإضاعة الست دقائق بأكملها التي تمكنت من حجزها في المسرح |
Bütün havalı parti şeyleri aylar öncesinden rezerve edilmiş. | Open Subtitles | أعني, كلُّ شيءٍ جيّد للحفلات تم حجزها مُسبقًا بشهر |
Üzgünüm. Bunlar için şimdiden rezervasyon yapıldı. | Open Subtitles | آسف جدا، هذه بالفعل تم حجزها. |
Hayır, hayır, hayır, bu odaya rezervasyon yapılamaz. | Open Subtitles | -لا لا هذه الغرفة لا يمكن حجزها |
Kendisinin alı konulup, tedavi altına alınmasıyla yaptığım çalışma sonucunda vardığım kanı Emily Taylor tıbbi anlamda akıl hastası veya tehlikeli biri değildir. | Open Subtitles | من خلال فترة حجزها, أنني توصلت الى أستناج طبيبي معقول على أن (إيملي تايلور) ليست مريضة عقلياً او خطيرة |
Biri e-posta hesabını hacklemiş ve havayolu rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | قالت أنّ أحدهم اخترق بريدها الإليكترونيّ وقام بإلغاء حجزها لدى شركة الطيران |
- şimdiden rezerve edilmiştir. | Open Subtitles | -تمّ حجزها سلفاً |
Anlamıyorum kardeşinizin rezervasyon kaydı yok. | Open Subtitles | لا أفهم... حجزها لم يُسَجل |
Kendisinin alı konulup, tedavi altına alınmasıyla yaptığım çalışma sonucunda vardığım kanı Emily Taylor tıbbi anlamda akıl hastası veya tehlikeli biri değildir. | Open Subtitles | من خلال فترة حجزها, أنني توصلت الى أستناج طبيبي معقول على أن (إيملي تايلور) ليست مريضة عقلياً او خطيرة |
Biri e-posta hesabını hacklemiş ve havayolu rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | قالت أنّ أحدهم اخترق بريدها الإليكترونيّ وقام بإلغاء حجزها لدى شركة الطيران |