"حداد" - Translation from Arabic to Turkish

    • yas
        
    • Haddad
        
    • demirci
        
    • Hadad
        
    • yasta
        
    • yasını
        
    • yastasın
        
    • nalbant
        
    • demircinin
        
    • bir keder
        
    Artık unutup eşinin senin için yas tutmasına izin vermelisin. Open Subtitles أنت بحاجة لأن تتقبل الأمر وتترك زوجتك في حداد عليك
    Bu elbise yas dönemi için fazla gösterişli kaçmamış mı? Open Subtitles أليس ذلك الفستان مبالغ به قليلاً بالنسبة لفترة حداد ؟
    Bir yas döneminden sonra, Sör George İtalya'da ona katılacaktı. Open Subtitles وبعد فترة حداد, سينضم السير جورج اليها ثانية فى ايطاليا
    İsmim Frank Haddad. Federal ajanım. Open Subtitles اسمي فرانك حداد من مكتب المباحث الفيدرالي
    Bunu demirci veya baytar olmadan halledemeyiz. Belki ikisi de gerekir. Open Subtitles لا أستطيع تثبيت ذلك بدون حداد أو طبيب بيطرى أو ربما كلاهما
    Bay Hadad'ı prosedürlere uymadan gözaltına aldığınız ve sorularınıza yanıt verene kadar üzerinde ölçüsüz sorgulama yöntemleri uyguladığınız doğru mudur? Open Subtitles هل من الصحيح أنك قمت بتعذيب السيد (حداد) دون دعوةً قضائية؟ وقد استخدمت طرقاً مفرطةً للتحقيق معه حتى أجاب أسئلتك؟
    Bayan Scarlett, Yüzbaşı Butler geldi. Ona acı içinde yasta olduğunu söyledim. Open Subtitles حضر الكابتن بتلر لمقابلتك وقد أخبرته أنكِ في حالة حداد
    yas tutmanın yeni yollarını, anmak için yeni ritüeller yapabilir miyiz? TED هل نستطيع تصميم طرق حداد جديدة، وطقوس جديدة لاستعادة الذكريات؟
    Tarihi bir hatırlatma olarak Amerika'da siyah biri olmak anneliği yas tutmak gibi hissettiriyor. TED كتذكير تاريخي هناك شيء ما حول كونك أسودًا في أمريكا مما جعلت الأمومة تبدو مثل حالة حداد.
    İnsanların içine çıkamazsın. yas tutuyorsun. Open Subtitles ليس من المفروض أن تظهري أمام الناس فأنتِ في حداد
    Son defasında kıçımdan vuruldum. Kıçım için yas tutuyorum. Open Subtitles المرة الأخيرة أُصبت فى مؤخرتى أنا فى حالة حداد لمؤخرتى
    Tollan meclisi Omoc'a saygı olarak bir günlük yas nedeniyle çalışmalarına ara verdi. Open Subtitles تولان كيريا يأخذ يوم حداد إحتراما لوفاة أوماك
    yas tutuyorum. Bu bir süreç. Ve boynumda bir disk kayması var. Open Subtitles وانا في حداد ولدي الم في عنقي واجدد ديكور منزلي
    Tüm dünyaya, bize Haddad'ı altı yıl önce ortadan kaldırdığını söyledin. Open Subtitles أنت أخبرتنا أنت أخبرت العالم كله أننا قضينا على حداد قبل ستة سنوات
    Whitman, Price ve Haddad! Open Subtitles مثل الفائزين السابقين، (ويتمان) (برايس) و (حداد)!
    Babam, beni bir demirci çekiciyle ölümüne dövüyordu neredeyse. Open Subtitles فقام والدى بضربى تقريبا حتى الموت ببطله حداد
    Aradığınız adam bir demirci. Adı Ballian. Open Subtitles الرجل الذى تبحث عنه هو حداد وأسمه بيليون
    Herşey iyi olacak. Hadad, on kutu et aç, Sasi, suyu ısıt. Open Subtitles سيكون على ما يرام, (حداد) افتح لي عشر علب سوشي و اغلي بعض الماء للرز
    - Dr. Vadiya Hadad. Open Subtitles دكتور وديع حداد
    yasta olan birinden 50 dolar isteyemezsin. Open Subtitles لا يمكنك طلب 50 دولاراً من شخصٍ في حالة حداد
    Burada işimi bitirip merhum kocamın yasını tutmaya devam etmek istiyorum. Open Subtitles اريد الانتهاء من هنا و الذهاب الى حداد زوجي
    Sen yastasın. Doldurman gereken bir boşluğun var. Open Subtitles .أنت في فترة حداد .لابد أن تتغذى جيداً
    Atımızın bir nalı düştü. Yakınlarda nalbant var mı? Open Subtitles فقد حصاننا حدوته أيوجد حداد قريب من هنا؟
    Halk, sizin halkınız, krallarını demircinin kızıyla birlikte görmek istemezler. Open Subtitles الناس ، اناسكَ لايودونَ رؤية ملكهم مع إبنة حداد
    Asıl olan, abartısız bir keder ve kendi içimizdeki, sakin bir matem sürecidir. Open Subtitles بغية إتخاذ فترة حداد بغية إتخاذ فترة حداد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more