Evet kalmayacağız ama onları şimdi durdurabiliriz. Üzerinizdeki etkilerine bir son verebiliriz. | Open Subtitles | من الواضح لا، لكن يمكننا وقفهم الآن، لنضع حداً للضغط الذي عليك |
Umarım ailemin taciz edilmesi bir son bulur ve kendi hayatlarımıza döneriz. | Open Subtitles | وآمل أن هذا سيضع حداً للمضايقات التي تقع على عائلتي حتىيمكنناأخيراًعيش حياتنا |
Zihninin saklayabileceği bilginin bir sınırı olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هناك حداً لمقدار المعلومات التى يستوعبها عقلك |
Keşke o peynirli bisküvilere bir sınır koysalardı. | Open Subtitles | حسناً، اتمنى لو أنهم يضعون حداً على بسكويت الجبن هذا |
Bak, seni hep desteklemişimdir ama, bir kaplanın sana semptomları söylediğine inanmamı bekliyorsan, orada bir çizgi çekmem gerektiğini... | Open Subtitles | أعتقد أنني كنت داعم للغاية لكن إن أردت مني التصديق أن نمر أخبرك ما هي أعراضه ربما عليَّ أن أرسم حداً للأمر |
500 yıl öncesine ait bitmemiş bu hikayeye bir son vermelisin. | Open Subtitles | ضعي حداً لكلِ هذا الذي حدث قبل 500 سنة |
Acına bir son vermemi umuyordun ama buna gerek yok. | Open Subtitles | كنت تأملين أن أضع حداً لمأساتكِ لكنكِ لا تحتاجين ذلك |
Kutsal Kilisemiz'in birliğini sarsan ihtilafa bir son vermek için hepimiz uzun bir yolculuk yapıp geldik. | Open Subtitles | من أجل وضع حداً لهذا الجدال الذي أضعف بشكلٍ خطير وحدة كنيستنا الأم المقدسة |
Bu saçmalığa birisi el atıp, bir son verdiği için çok mutluyum. | Open Subtitles | يسعدني أنني أخيراً وضعت حداً لذلك الهراء |
Ve benim mirasımı devam ettirecek ve B.S.'e bir son verecek. | Open Subtitles | وسيحمل وصيتي على عاتقه ويضع حداً لهذا المرض |
Ve benim mirasımı devam ettirecek ve B.S.'e bir son verecek. | Open Subtitles | وسيحمل وصيتي على عاتقه ويضع حداً لهذا المرض |
Ama sınırı bir yerde çekmeliyim. | Open Subtitles | لكن سحقاً لذلك, علي أن أرسم حداً بمكان ما, |
Her erkeğin bir sınırı vardır. | Open Subtitles | أوه , لقد أعطتني حلقة المهام علي الرجل يضع حداً في مكان ما |
Sanırım göçmenleri getiren adam sınırı geçerken birkaçını öldürmüş. | Open Subtitles | اعتقد ان الرجل وضع حداً للمتاجرة بالفتيات بعد احراق المهاجرين |
Umarım beleş içkilere bir sınır koymuşsunuzdur yoksa birileri sizi lıkır lıkır işinizden gücünüzden edecek. | Open Subtitles | آمل أن تضعوا حداً للشراب المجاني او أحدهم هنا سيشرب حتى يفلسكم |
Tatlım, senin eşi benzeri olmayan fesatlıklarını çok seviyorum, ...ama burada bir çizgi çizmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | عزيزي، أنا أحبُّ حسّكَ الجنسيَّ القذر ولكن هنا سأضع حداً. |
Buna derhâl bir son vermelisin. | Open Subtitles | ضع حداً لهذا الأن |
Bunu başarmanın yolunu bulsam LuthorCorp açlık ve kıtlığa sonsuza dek son verir. | Open Subtitles | إذا وجدت طريقة لإنجاح هذا ستضع شركة لوثر كورب حداً للجوع والمجاعة إلى الأبد |
Kutsal Roma İmparatorluğu ile yaptığımız savaşa bu yıI son vermek zorundayız. | Open Subtitles | يجب أن نضع حداً لهذه السنوات من الحرب مع الإمبراطورية الرومانية المقدسة |
Evet, evet, tabii ki. Korkunç bir şey. Hemen durdurulmalı. | Open Subtitles | نعم ، نعم ، بالطبع إنه شىء فظيع يجب أن نضع حداً لهذا |
Tamam. Buna bir son vermeliyim. | Open Subtitles | واضع حداً لهذا الطلب من وايد كيفية التودد للنساء |