Kimliğini belirledikten sonra arama izni çıkarttık ve dairesinde zehirli bitkileri bulduk. | Open Subtitles | بعد أن حددنا هويتها، حصلنا على مذكرة لتفتيش شقتها ووجدنا نباتات الشوكران |
Positano'da Donato'nun yakın bir akrabasını bulduk. | Open Subtitles | لقد حددنا موقع سلالة دوناتو فى بوسيتانو. |
Güzel haber şu, iki yıl önce yüz şirket belirledik. | TED | الخبر الجيد هو أننا حددنا مئة شركة منذ سنتين مضت. |
Bay Howell'i belirledik, takip sonucu Foil'i Twitter'da paylaştığını gördük. | Open Subtitles | حددنا السيد هاول، ثم تعقب تغريدة له مع لوحاته للاحباط. |
Tünelin çıkışını tespit ettik, fakat ondan hiçbir iz bulamadık. | Open Subtitles | لقد حددنا موقع نهايه النفق لكن ليس هناك اى إشارة |
Biz bu gecekondu mahallelerini gezip, hiç okula gitmemiş çocukların bulunduğu evleri tespit ettik. | TED | مشينا في هذه الأحياء حددنا البيوت التي حرم الأطفال فيها تماما من الذهاب للمدرسة |
Kontrol, kızın yerini ana lobide saptadık. | Open Subtitles | المراقبة ، حددنا مكان البنت في اللوبي الرئيسيِ. |
Sanatçı çalışırken Brass'le ben de Jessica Hall'un kaburgasında bulduğumuz uçtan cinayet silahını bulduk. | Open Subtitles | وبينما كان الفنان في عمله انا و براس حددنا السلاح في جريمة جيسيكا هول من الطرف الذي كان متوضعا في ضلوعها |
Yani Jessica Hall'da kullanılan cinayet silahını bulduk. | Open Subtitles | رائع اذا لقد حددنا السلاح في جريمة جيسيكا هول |
Solunuzda. onları bulduk. | Open Subtitles | على شمالك، لقد حددنا موقعهم إقطع عليعم الطريق.. |
Cinayet silahını bulduk mu? | Open Subtitles | هل حددنا موقع سلاح الجريمة بعد ؟ أخذت نظرةً خاطفة |
Steroitlerin kaynağını bulduk ama bunu sana kimin yaptığını bulamadık. | Open Subtitles | لقد حددنا مصدر المنشطات... لكن ليس من فعل هذا بك. |
Bunun üstüne, birkaç stratejik nokta belirledik bu kapı ve düz çizgilerler birleştirme fikrini hatırlayarak ve bu başlangıç modeli belirledi. | TED | علاوة على ذلك، حددنا بعض النقاط الاستراتيجية بناءً على هذه الفكرة من البوابات وربطها بخطوط مستقيمة وهذا عدل هذا النمط الأولى. |
Yalnızca oradaki küçük menisküs yırtığını belirledik ama eklem çevresindeki sıvılar gayet iyi görünüyor. | TED | إذًا لقد حددنا ذلك التمزق البسيط في الغضروف المفصلي، وبخلاف ذلك يبدو السائل حول المفصل جيدًا كذلك. |
Burada gördüğünüz deprem aktivitesinden volkanın tepesinin patladığını belirledik. bu yüzden izleyicileri dağıttık. | TED | حددنا من نشاط الهزة الأرضية التي ترونها هنا أن قمة هذا البركان تثور فننشر كشافتنا |
Nerede: Dünya çapında çalışmamız gereken 35 yer belirledik. | TED | إذن، أين: لقد حددنا 35 مكانا عالميا لا بد أن نعمل فيهم. |
Dağın tepesinde konuşlanmış bir birlik tespit ettik. | Open Subtitles | لقد حددنا وحدة أخرى متمركزة على قمة الجبل |
Yoğun bir araştırmanın ardından bu büyük görevi kimin en iyi şekilde yerine getireceğini tespit ettik. | Open Subtitles | حددنا من سيكون الأكفأ لتنفيذ مهمة بهذه الأهمية |
Yüzbaşı Grier'ın arama ekibinin yerini tespit ettik. Ölmüşler. | Open Subtitles | لقد حددنا موقع فريق الكابتن جرير إنهم أموات |
Kuyrukluyıldızların yörüngesinin son durumunu hesaplayabildik ve nereye çarpacaklarını saptadık. | Open Subtitles | نحن نعلم الآن مسار المذنبان ولقد حددنا اين سيصطدمان |
Bu galaksideki çoğalıcıların yerlerini tam olarak belirlediğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا حددنا المواقع للمستنسخين بداخل هذه المجرة |
Efendim, hedefin Third and Jefferson'da parka doğru ilerlediğini öğrendik. | Open Subtitles | سيدي , لقد حددنا الهدف في الثالثِ وجيفيرسن متجه نحو المتنزهِ |
Kilit adamların kimliklerini teşhis ettik ve ilk büyük harekatta göz altına alınacaklar. | Open Subtitles | لقد حددنا الأشخاص الرئيسيين وسيتم القبض عليهم في خطوة منسقة |
Belki ölüm yeri olarak Wangansen'i seçtiğimiz içindir. | Open Subtitles | ربما كان ذلك لأننا حددنا مكان موته على طريق وانغانسين السريع |