"حدسي يخبرني أن" - Translation from Arabic to Turkish

• İçimden bir ses
• İçgüdülerim

İçimden bir ses olmaz diyor ama aynı zamanda içim açlıktan kırılıyor.
حدسي يخبرني أن أرفض ولكن أمعائي تشعر بالجوع

İçimden bir ses sirk ucubemizin sadece başlangıç olduğunu söylüyor.
حدسي يخبرني أن مسخ السيرك قد يكون مجرد بداية.

İçimden bir ses epey insan ölecek diyor!
حدسي يخبرني أن هناك الكثير من الناس على وشك أن تموت

İçgüdülerim bana, ölümle cebelleşen arkadaşının hayatının bir diş macunu tüpü tarafından kurtarılamayacağını söylüyor.
أن حدسي يخبرني أن زميلك ، الذي في خطر لا يمكن إنقاذه بواسطة أنبوب معجون أسنان

İçgüdülerim bana, Robinson ailemizin kayıp mürettebat hakkında fazlasını bildiğini söylüyor.
أجل. حدسي يخبرني أن عائلتنا الصغيرة .تعرف عن الطاقم أكثر مما يخبرونا به

İçimden bir ses, zaten yapmak istediğinin bu olduğunu söylüyor.
حدسي يخبرني أن هذا ما تريد فعله على أي حال من الأحوال.

İçimden bir ses bir şeylerin eksik olduğunu söylüyor.
حدسي يخبرني أن هناك شيء ينقصنا

İçimden bir ses, şüphelinin bu olduğunu söylüyor.
حدسي يخبرني أن هذا هو رجلنا المنشود

İçimden bir ses "Sağdan gidelim" diyor.
حدسي يخبرني أن نذهب يميناً

İçimden bir ses seninle ilişkimizi kesmemi söylüyor.
حدسي يخبرني أن أبعده عنك.

İçimden bir ses bu Tiffany diyor.
(حدسي يخبرني أن هذه هدية (تيفاني

George Mansur'un da yok ama içgüdülerim bana Ducky'nin, Mansur'u şüpheliler listesinden eleyeceğini söylüyor.
ولا (جورج منصور) لكن حدسي يخبرني أن (داكي) على وشك أن يستبعده كمشتبه به

İçgüdülerim, Tucker Moore'a komplo kurulduğunu söylüyor.
حدسي يخبرني أن (تاكر مور) تم الأيقاع به