| Örnekler hayvanat bahçesinde bulduklarımızla örtüşüyor. | Open Subtitles | الطيف يطابق الطلاء جدنا على مسماك في حديقة حيوان. |
| Sanırım, kimse bu adama, hayvanat bahçesinde olduğunu söylememiş. | Open Subtitles | أخمّن أنّ لا أحد قال لهذا الرجل أنّها ليست حديقة حيوان للملاعبة |
| Yok, hayvanat bahçesine gitmedim. | Open Subtitles | كلا، لَم يسبق لي الذهاب إلى حديقة حيوان. |
| Hayvanat bahçesi. hayvanat bahçesine taşınıyorum. | Open Subtitles | إنها حديقة حيوان سوف أنتقل للعيش فى حديقة حيوان |
| Üstünde "Rosemoor Hayvan Parkı" yazıyor da. | Open Subtitles | إنها فقط مكتوب عليها " حديقة حيوان روزمور " |
| Tatil karnavalına biletim var. Güzel bir hayvanat bahçesi olduğunu duydum. | Open Subtitles | لديّ تذاكر لكرنفال الأعياد هذا، وأسمع أنّ لديهم حديقة حيوان ظريفة |
| Ben sadece San Francisco hayvanat bahçesini aradım, ve onlarda bir şempanzenin katil olabileceğini düşünmüyorlar. | Open Subtitles | أنظروا,لقد تحدثت الي حديقة حيوان سان فرانسيسكو وهم لايعتقدوا أن الشامبنزي بأمكانه أطلاق الرصاص بالطبع يستطيع |
| Beş gün kadar önce Londra hayvanat bahçesinden gönderilen örümceği kaybettiniz. | Open Subtitles | لقد فقدت عنكبوتاً قد أرسل إليك من حديقة حيوان لندن قبل خمسة أيام |
| Yani... hayvanat bahçesindeki maymunlar gibi mastürbasyon yapmayı sevenler sadece erkekler değil. | Open Subtitles | اقصد الرجال لا يحبون التي تحب الحركة مثل حديقة حيوان القرود |
| İkimiz de aynı efendi tarafından, aynı hayvanat bahçesinde büyütülmüştük. | Open Subtitles | كلانا تربى في حديقة حيوان على يد نفس المالك |
| - hayvanat bahçesinde fil misin, nesin? | Open Subtitles | ماذا تكونين ، فيل حديقة حيوان ؟ هذا فول السوداني الليلي الخاص بي |
| Çalıştığım son hayvanat bahçesinde yıldızlarının ismini kullanmışlardı. | Open Subtitles | آخر حديقة حيوان عملت بها استخدمت اسم الحيوان الذي كان يجذب الناس |
| Hemen sonra, bir silahlı çatışmadayız. hayvanat bahçesinde. | Open Subtitles | ومرة أخرى، في مواجهة نارية في حديقة حيوان |
| Bu aptal hayvanat bahçesinde hizmet etmenin daha zekice olduğunu sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أن ذلك سيكون ذكيا جدا أن آتي هنا لأقضي وقتي في حديقة حيوان غبية |
| Çocukken babamla hayvanat bahçesine gitmiştik. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة، ذهبت الى حديقة حيوان مع والدي |
| İşe yaramazsa bir avuç işsiz kaçık radikalle hayvanat bahçesine giriyor olacağım. | Open Subtitles | إذا لم ينجح، سأكون مجبراً على اقتحام حديقة حيوان مع مجموعة مجانين متطرفين .. |
| hayvanat bahçesine gittiğimde iyi görünüyorlardı. | Open Subtitles | ذهبت إلى حديقة حيوان ذات مرة وكانت على ما يرام |
| Bay Ferris. Rosemoor Hayvan Parkı Macerası'na yeniden hoş geldiniz. | Open Subtitles | سيد " فاريس " مرحباً بك مرة اخرى فى مغامرة (حديقة حيوان روزمور) |
| Hiç duymadığın hayvanlar olan farklı bir hayvanat bahçesi bu. | Open Subtitles | إنها حديقة حيوان مختلفة تضم حيوانات لم تسمع بها من قبل |
| Ama hayvanları istismar etmekle suçlanan bir hayvanat bahçesini protesto ettiği için. | Open Subtitles | بسبب قيامه بالتظاهر ضد حديقة حيوانات ولكن للاحتجاج بسبب حديقة حيوان تم إتهامها باساءة معاملة الحيوانات. |
| Karım hayvanat bahçesinden kaçan hayvanları tekrar yakalayan bir adamın realite şovunu izliyor. | Open Subtitles | زوجتي تشاهد إحدى برامج الواقع تدور أحداثه عن رجل يسترد حديقة حيوان |
| hayvanat bahçesindeki develer kafesi gibi. | Open Subtitles | انها مثل بيت الجمال في حديقة حيوان. أسمعي |